Mu Tunç; yönetmen, yapımcı, yazar ve startup marka uzmanı yaratıcı bir beyindir. Üniversitedeki lisans eğitimini birincilikle kazandı ve Tasarım Bölümü’nü tamamladı. Yüksek lisansını sinema üzerine yaparken, genç yaşta kalbini dijital medya ve teknolojiye kaptırmasıyla, Türkiye’nin ilk dijital ajansında 23 yaşında “yaratıcı yöneticilik” yaptı ve bu unvana genç yaşta erişenlerden biri oldu. Silikon Vadisi’nde ortaya çıkan birçok dijital platformun, Türkiye’de ve Avrupa’da yaygınlaşması için emek veren ilk yaratıcı grupların arasında yer aldı. Dünyanın en büyük reklam ajanslarından biri olan Amerikan McCann grubunun, 2011 yılında dijital büyümeden sorumlu başkanı oldu. Aralarında Coca-Cola, L’oreal, MasterCard, Starbucks gibi global markaların reklam ve dijital pazarlama kampanyalarını yönetti. İlerleyen yıllarda; Londra, Paris ve Milano şehirlerinde MUBI ve Les Benjamins gibi markaların global direktörlüğünü üstlendi. İngiltere ve Paris’te yaşadı. Dijital Sinema Platformu MUBI’nin halen kullanmakta olduğu özgün marka dili olan “Her Güne Bir Film” konseptinin oluşmasına ve MUBI+ adıyla Avrupa ülkelerinde dijital iletişimlerinin yayılmasına yardımcı oldu. Sonrasında lüks sokak giyim markası Les Benjamins’in 2015 yılında marka direktörlüğüne geçti ve tüm dünyayı kasıp kavurmasına neden olan East + West marka DNA dilini buldu. Robert Rabensteiner gibi dünya erkek moda sektörüne yön veren isimlerle Milano Moda Haftası’nda, büyük ses getiren Ottoman Punk Show’unu düzenledi ve Les Benjamins markasının; Amerika, Avrupa ve Ortadoğu pazarında büyümesini sağladı.
2010 yılında Mu’nun Günlüğü (Diary of Mu) ismiyle kurduğu kültür platformu, internette öncü vlogging projelerinden biri oldu. Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde çekim yaparak Melissa George, Asia Argento, Róisín Murphy, Dario Argento, Soko, Francesco Carrozzini gibi birçok önemli Hollywood yıldızlarından İtalyan yönetmenlere, İngiltere’nin kült şarkıcılarından Paris moda sektörüne kadar birçok değerli sanatçıyı filme aldı.
2018 yılında Türkiye’nin ilk punk filmi olarak değerlendirilen ARADA ile sinemaya geçerek, ilk uzun metraj filmine imza attı. New York’tan Londra’ya, Reykjavik’ten Tel Aviv’e kadar birçok önemli Amerikalı ve Avrupalı sanatçılar için çeşitli müzik videoları yönetti. Dünyanın en saygın basın kuruluşları arasında görülen; NPR, Fader, i-D Magazine, GQ Portugal, Vogue Italia gibi platformlarda müzik filmleri premiere edildi. Randall Dunn, Zola Jesus, Liraz, Gyda Valtýsdóttir, Sophie Hutchings, Zen Mother, TOTH gibi önemli müzik sanatçılarıyla çalıştı. 2021 yılında, ikinci uzun metraj filmiyle Netflix’in dünyada gösterdiği ilk Türk belgesel filmi meydana getirdi.
