Türkiye'nin Ruhu - Direnmenin Trajedisi 2

Türkiye'nin Ruhu - Direnmenin Trajedisi 2 Zahit Atam

Benzer Ürünler

placeholder-logo
Yapı Kredi Yayınları İnce Memed 1 - Yapı Kredi Yayınları - Image 1

Yapı Kredi Yayınları Yapı Kredi Yayınları İnce Memed 1 - Yapı Kredi Yayınları

116
241,00 TL
Sepette 224,13 TL
placeholder-logo
Kürk Mantolu Madonna - Yapı Kredi Yayınları - Image 1

Yapı Kredi Yayınları Kürk Mantolu Madonna - Yapı Kredi Yayınları

214
42,41 TL
Sepette 36,05 TL
En Çok Satan 3. Ürün
placeholder-logo
Aylardan Kasım Günlerden Perşembe - Everest Yayınları - Image 1

Everest Yayınları Aylardan Kasım Günlerden Perşembe - Everest Yayınları

3
210,60 TL
Sepette 179,01 TL
placeholder-logo
Elma Yayınevi Pia Mater - Elma Yayınevi - Image 1

Elma Yayınevi Elma Yayınevi Pia Mater - Elma Yayınevi

131
252,61 TL
Sepette 214,72 TL
placeholder-logo
Tutunamayanlar - Bütün Eserleri - 1 - İletişim Yayınları - Image 1

İletişim Yayınları Tutunamayanlar - Bütün Eserleri - 1 - İletişim Yayınları

116
455,00 TL
Sepette 423,15 TL
En Çok Satan 17. Ürün
placeholder-logo
Söyleme Bilmesinler - Doğan Kitap - Image 1

Doğan Kitap Söyleme Bilmesinler - Doğan Kitap

69
181,46 TL
Sepette 154,24 TL
placeholder-logo
Bu Hikaye Senden Uzun Osman - İletişim Yayınları - Image 1

İletişim Yayınları Bu Hikaye Senden Uzun Osman - İletişim Yayınları

26
160,84 TL
Sepette 136,71 TL
placeholder-logo
Puslu Kıtalar Atlası - İletişim Yayınları - Image 1

İletişim Yayınları Puslu Kıtalar Atlası - İletişim Yayınları

218
305,00 TL
Sepette 283,65 TL
placeholder-logo
Eşekli Kütüphaneci - Literatür Yayıncılık - Image 1

Literatür Yayıncılık Eşekli Kütüphaneci - Literatür Yayıncılık

36
176,76 TL
Sepette 150,25 TL
placeholder-logo
Dünyasızlar - Turkuvaz Kitap - Image 1

Turkuvaz Kitap Dünyasızlar - Turkuvaz Kitap

19
288,69 TL
Sepette 245,39 TL
placeholder-logo
Doğan Kitap Işığın Yolu - Doğan Kitap - Image 1

Doğan Kitap Doğan Kitap Işığın Yolu - Doğan Kitap

22
236,50 TL%3
229,30 TL
Sepette 222,42 TL
placeholder-logo
Engereğin Gözü - İnkılap Kitabevi Yayınevi - Image 1

İnkılap Kitabevi Yayınevi Engereğin Gözü - İnkılap Kitabevi Yayınevi

13
269,34 TL%12
237,40 TL
Sepette 201,79 TL
En Çok Satan 2. Ürün
placeholder-logo
Bekle Beni - Can Yayınları - Image 1

Can Yayınları Bekle Beni - Can Yayınları

7
245,06 TL
Sepette 208,30 TL
En Çok Satan 1. Ürün
placeholder-logo
Annemin Uyurgezer Geceleri - Can Yayınları - Image 1

Can Yayınları Annemin Uyurgezer Geceleri - Can Yayınları

2
325,47 TL
Sepette 276,65 TL
placeholder-logo
Can Yayınları Asılacak Kadın - Can Yayınları - Image 1

Can Yayınları Can Yayınları Asılacak Kadın - Can Yayınları

13
221,00 TL
Sepette 205,53 TL
placeholder-logo
Can Yayınları Suzan Defter - Can Yayınları - Image 1

Can Yayınları Can Yayınları Suzan Defter - Can Yayınları

44
183,80 TL
Sepette 156,23 TL
placeholder-logo
Kalp - Turkuvaz Kitap - Image 1

Turkuvaz Kitap Kalp - Turkuvaz Kitap

6
329,93 TL
Sepette 280,44 TL
placeholder-logo
Üç Anadolu Efsanesi - Yapı Kredi Yayınları - Image 1

Yapı Kredi Yayınları Üç Anadolu Efsanesi - Yapı Kredi Yayınları

10
155,50 TL
Sepette 132,18 TL
En Çok Satan 6. Ürün
placeholder-logo
Masumiyet Müzesi - Yapı Kredi Yayınları - Image 1

Yapı Kredi Yayınları Masumiyet Müzesi - Yapı Kredi Yayınları

77
325,14 TL
Sepette 276,37 TL
placeholder-logo
Kuyucaklı Yusuf - Yapı Kredi Yayınları - Image 1

Yapı Kredi Yayınları Kuyucaklı Yusuf - Yapı Kredi Yayınları

59
49,48 TL
Sepette 42,06 TL
  • Ürün Açıklaması
  • Ürünün Özellikleri
  • İptal İade Koşulları
  • Soru ve Cevap


Yahu iş oyunda, iş senaryoda, iş karakterde, iş yarattığın durumda, bu tutturmuş hala büyük laf, laf salatası ile sanat olmuyor onun bile farkında değil, işte bizim sahnemiz işte bizim sinemamız, asıl hayıflanılacak olan da bu."
İhtiyar sen beni oyuncunun azizi yaptın farkında mısın?
"Aziz olsan bile yarım azizsin Yılmaz! Benim derdim de bu, arkadaş."

Yahu ihtiyar acı konuş dedik, ama lafını bil de konuş, ben senin dediğinden diyorum, yoksa azizlik için yarışmaya katılmaya niyetim yok, mağdur olmuş aziz ayağına yatmıyorum ben.
"Onu biliyorum, sadede gel deyip duruyordun, işte şimdi geliyoruz. Oyunculuk konusunda şu sicilini hele sen bir aç, ben de gerisini sonra söyleyeyim."

Başlarım siciline yahu, biz dedik yaren sohbetindeyiz sen vurup öldürdün, ne yarım azizi yahu, nereden çıkardın bunu?
Sinirlendim, nasıl olduysa hemen yerimden kalktım, tepem atmıştı, lafla dostluğumuzu dövmemek için hemen üstümü başımı giyindim, ama tek laf yok, bu şaşırmış, niyeti hiç değil biliyorum laf sokmak, ama benim tepem atmıştı bir kere, hışımla dışarı çıktım, bu mahzun pozlarında.
(...)
Sessizce oturup çorba içiyoruz, zaten kimse olmadığı için hemen geldi, sıcacıktı, odun ateşinde duruyor tencere, soğumasını beklerken camın önünden topallayarak bir adam geçti, ihtiyar pür dikkat adamı izliyor, "rol mü yokluyorsun" dedim, hayır sınav yapıyorum dedi. Ne sınavı? "Zaman zaman biz de sakat rolleri çıkar, arkadaşlar oynarlar, onları hiç unutmuyorum, şimdi de aradan yıllar geçtikten sonra arkadaşlara notlar veriyorum, bu adam da bu rolün profesörü, ondan feyz alıyoruz." Sizin hayatınız birbirinizi çekiştirmekle niye geçiyor, ya ihtiyar, dedim. O dedi ki,
"Tiyatrocu adamın gündüzü gecesi yoktur. Tiyatrodan zaten gece on birde çıkar, ondan sonrada yemeğe gider, yatması sabah ezanını bulur, insan içine ancak oyunu yoksa çıkar, o yüzden hıncını milletten çıkaramaz, geriye kalıyor başka tiyatrocular, onun için tiyatrocuların bir numaralı besini diğerleridir. Skor derler kendi aralarında, nedense performans da demezler. Oyunun skoru düşünce, bil ki senin hakkında kazan kaynamaya başlar. Sinema gibi değil, tam tersi. Sinemada on kere oynarsın, birkaç kere çekilir, şu bu, ama hangi sahnenin konulup konulmayacağını bile bilmezsin, ancak perdede görebilirsin. Tiyatroda üç ay çalışırsın, oyun artık seninle her yere gelir, ezbere çalışmayız biz tiyatroda, o kendiliğinden oluyor, o kadar tekrardan sonra ezberlenmezse o asıl yetenek. Üstelik her gece bir daha yeni baskı yapıyorsun oyun çıktıktan sonra. İş tiyatroda ilk ya da ikinci oyundaki performansın değildir, daha sonra çıkar işin ahı, sabırlı olmak lazım, özel hayatındaki kazanda pişenleri de sahneye taşımamalısın. İnsanların oyunculuğu aynı oyunu daha çok oynadıkça değil, en az oynadığında iyidir, gittikçe oyundan bıkarsın, sabrın kalmamaya başlar. Hatta ezber yanlışları da ilerleyen oyunlarda daha çok olur, artık oyuncu kendini veremez, bitse de gitsek havasına bürünürse, ne yapsan yanlış yapmaya başlar. Çok oyun vardır, her gece başka telden çalan. Millet oynadıkça ustalaşmaz, bezdirir, oyunun ruhu da kaybolabilir bu harala gürelede."
(...)
"Siz, evet siz!
Hiç bilebilir misiniz
Niçin bunca alay ve küfür sağanağı altında,
Dingin bir tepsiye koyup da ruhumu
Gelecek yüzyılların şölenine sunduğumu?
diye haykıracaktım, tuttum kendimi sadece dedim ki siz evet siz, neden buradasınız? Bugüne kadar aynalara ateş etmemden tutun da kadınlarla olan ilişkilerime kadar her şeyi yazdınız. Peki, ama filmlerim hakkında neden tek bir insanın içini ısıtan, düşündüğünde evet hakikaten böyle dedirten bir satır yazmadınız?

Basın tribünü haline gelen Yeni Melek sinemasının balkonu bir anda dondu kaldı, suspus oldu, amacım bu değildi, her zamanki Yılmaz işte, birden alınmamış hıncımızdan bir esinti geldi, düşlerimize girmiş de şaşkınlıkla uyanmış ve hiç unutamamış gibi dilimden dökülmüştü o anda.

Evet, işte zamanı gelmişti, artık yaşam biçimimle, filmlerimle, dünya görüşümle Yeşilçam'a ve onun basınına başkaldırıyordum, hissediyordum günü gelmişti ve şimdi yarenlerimle başka şeyleri paylaşmanın eşiğindeydik, işte ilk hapisliğimde, Nevşehir'de planladığım bir başkaldırı hikâyesinin kritik bir aşamasındaydık yalnızca, o salondakiler de bir anlamda bu isyanın tanıklarıydılar. Ama evet İsyan, evet başkaldırı, evet direniş, evet ama, bu ülkede bütün bunlar insanı yalnızlaştırmaz mı? Ne oldu? Seyircilerim yol arkadaşlarım oldu, ama basın asla, ne fikir yönünden yoldaş ne de duygu yönünden sırdaş oldu, üstelik direniş insanı hele evinde buzdolabı olan ve şampanya patlatmayı seven basında ve okumuş diğerleri arasında ürküntü yaratır, insanı yalnızlığa iterler, haklı olduğu kadar da direnen insanın içi içini kemirmesini beklerler.



Sayfa Sayısı: 320

Baskı Yılı: 2013


Dili: Türkçe
Yayınevi: Cadde Yayınları

Neden idefix?

Kolay İade
Kolay İade

Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.

Müşteri Odaklı Deneyim
Müşteri Odaklı Deneyim

Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!

Hızlı ve Sorunsuz Teslimat
Hızlı ve Sorunsuz Teslimat

Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.