Tanrının Ayak İzleri ve Ensemizdeki Nefesi Mevlüt Geyikoğlu

Tanrı’yı arayan insanın hikâyesi
Adım adım insandan evrene, sonsuzluğa,Tanrı’ya uzanış
Ve... Tanrı’nın nefesi ile karşı karşıya kalış!
Tûr’da Musa’ya, Nasıra’da İsa’ya, Hirâ’da Muhammed Mustafa’ya seher yeliyle Hâkim-i Mutlaktan esen nefesin meltemi...
Kıyamet kopmazsa eğer, gelecek yüzyıllara, binyıllara uzanan büyük projeksiyonun kitabı...
Kozmik panoramayı ve insanın bu resimdeki yerini yakalama yolculuğuna yakılan bir fener.
Tarih boyunca insanlık Tanrı’yı aradı, sorguladı hep,
Kimi aklını kullandı, mantık yürüttü, inandı ve iman etti.
Kimi de aklını kullandı mantık yürüttü, aklına yatmadı ve inanmadı.
Hepsi kendi içinde tutarlı. Ama diğerlerine göre de havada kaldı.
Ayakları yere sağlam basmadı.
O ise çalıların arasından bizi gözetlermiş meğer...
Sessizce, sanki pusuda...
Nefesinin sesini, göz kırpışlarının hikâyesini okumaya ne dersin?
Büyük senaryodan kareler, puzzle parçaları...
İz bırakmış, göz kırpmış. Öylesine bir seslenmiş işte...
Beş duyu organımızla çevreyi algılayıp 'Fizik kanunları' diyerek şablonladığımız yahut “Ol dedi, oldu” mantığı ile şıpınişi kurgulayıp zihinlerimize oturttuğumuz evrensel düzene dair ezberlerimizi, düşünce kalıplarımızı, metaforlarımızı bozacak kitap.
“Madde - Ruh” / “Fizik - Metafizik” karmaşasından
“Fizik > Fizik Ötesi” harmonisinin dinginliğine yolculuk...

(Tanıtım Bülteninden)