Benzer Ürünler
Kitap Tanıtım Yazısı: GÜN YANIĞI ÜSTÜNE
Şiirle aşk arasında derin bir ilişki olduğu herkesin malumu. Bir aşkınlık hâlinde vücut buluyor ikisi de. Ancak şiirle gençlik arasında da derin ve sürekli bir ilişki bulunduğu neredeyse kesin gibi. Arthur Rimbaud, Lautrémont Kontu, şiirimizde kendini erken yaşta kanıtlamış olan Nazım Hikmet, Orhan Veli, Oktay Rifat, Melih Cevdet, Atilla İlhan, Arkadaş Z. Özger, Ahmet Erhan, Nilgün Marmara, Didem Madak, … bunun çarpıcı örnekleri değil mi? Yalnız insanın ilk gençliğiyle değil, insanlığın ilk gençliğiyle de şiir arasında sıkı bir ilişki olsa gerek. Şiir insanın ilk gençlik çağından beri var olagelen bir “olgu”. Bütün yazınsal sanatların anası ya da atası…
Öteki yazınsal ve dramatik sanatlar hep oradan sürgün verip gelmiş. Homeros dedesi ise, Sappho da ablasıdır bu şiirin, Aiskhylos, Sophocles, Euripides de ağabeyleridir.
Öte yandan, şiir yalnız bir teknik değil, bir nitelik aynı zamanda. Ona bulanan, onunla kaynaşan sanatlar, onunla kaynaştığı oranda daha etkili oluveriyor. Öylesine ki şiir her şeyi sahici kılıyor; insanı, aşkı, hayatı, dahası şiirin kendisini bile… Hayattan şiiri çıkarırsanız ne kalır geriye? Her ne kalırsa tatsız ve tuzsuz olur.
Orhun Güç’ün Gün Yanığı adını taşıyan ilk şiir kitabı bunları düşündürdü bana. Gün Yanığı ilk gençlik tazeliğinde bir kitap. Aşık olan bir gencin, aşkı ve şiiri keşfediş serüveni gibi… O serüven boyunca tutulmuş notlardan, geçilen kıyılar boyunca oltaya gelen dizelerden, şiirlerden oluşuyor. “Uzat gövdeni / Çiçekten masallar gibi” diyor sevgiliye. “Bir şairin sözleriyle / Senin gözlerini yarattığını gördüm” diye sürdürüyor. Sonra sözün gücünü ve “kifayetsiz”liğini fark ediyor. Bedenden yola çıkıp ruha ulaşıyor. “Şimdi sen güldükçe genişliyor ruhum.” Ardından giderek ona da şaşırıyor: “Nasıl olur da bir insan her şeyi sığdırır bir ruha” diyerek soruyor kendine.
Önce büyük bir şaşkınlık yaşıyor aşkla karşılaşınca. Bu kadar büyük bir “ateş”le nasıl baş edeceğini bilemiyor. Belli ki imdadına şiir yetişiyor. Onunla erginleşiyor, bir eşik atlayıp olgunlaşıyor sanki. O “muazzam” aşkla baş etmekle kalmıyor, mecnun gibi, onun da ötesine geçiyor, yeni bir aşkınlıkla. Ama o eşikten geçmemiş hâlinden de vazgeçmek istemiyor. Zamana çatıyor: “Ah zaman, / İçimdeki mutlu çocuğu almasan olmaz mı” diye sitem ediyor. Oysa farkında, aşk yakar bütün gemileri, köprüleri uçurur. Ama şiirle güzelleşir. İşte onun kitabıdır Gün Yanığı. Adına “Gül Yanığı” da denebilir “Bülbülün Yürek Yanığı” da. Taptaze, aşk dolu şiirler… Yolu açık olsun…
Hasan ERKEK
Yazar Hakkında:
ORHUN GÜÇ
2002 yılında Erdek’te doğdu. Ortaokul yıllarında gitar çalmayı öğrendi, lise yıllarında müziğin yanı sıra edebiyata merak saldı ve ilk şiirlerini yazmaya başladı. Kendi bestelerinden oluşan ARTEKA (2021), Derin (2023) ve Ay Vurgunu (2024) adlı üç stüdyo albümü yayımladı, üçüncü albümünden kısa bir süre sonra albümlerini tekrar kaydetmek üzere bestelerini yayından kaldırdı. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde Sanat Tarihi öğrenimi görmek üzere Ankara’ya taşındı. 2022 yılında tanıştığı heykeltıraş ve şair Uygur Orhan’ın atölyesinde yontma çıraklığı yaptı ve kara kalem çalışmalarına yöneldi. 2024 yılında sanatsal faaliyetlerini sürdürmek adına İstanbul’a taşındı. “Gülümse Erebus” şiiri, Çıngıraklı Sokak gazetesinde yer aldı. Şairin ilk şiir kitabı olan Gün Yanığı, 2020 - 2024 yılları arasında kaleme aldığı şiirleri içermektedir.
Neden idefix?
Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.
Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!
Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.
