Düşüş Albert Camus
1526 kişinin favori ürünü, seviliyor
43 kişi sepete ekledi, acele et!
1526 kişinin favori ürünü, seviliyor
Kargo Bilgileri
Ürün Özellikleri
Benzer Ürünler
Öne Çıkan Değerlendirmeler
Yazarın kalemi harika fakat bu eserinde durağanlık had safhada
Her şeyde rahattım ama hiçbir şeyden hoşnut değildim
Insanın iç dünyasına ve davranışlarına dair mükemmmel çözümlemeler bulabileceğiniz bir kitap. Kışkırtıcı bir üslup ve rahatsız edici sorgulamalar içinde kalabilirsiniz
Parisli avukat Jean-Baptiste Clamence, Amsterdam’da Mexico City adında köhne bir barda sizi karşısına oturtuyor ve hayatı üzerine itiraflarda bulunuyor. Görünürde bunlar Clamence’ın itirafları. Ama aslında, riyayı inkar eden, doğru sanılan yanlışlarla bezeli yaşamlarında, sığındığı ahlaki değerleri sorgulamamış, düşüşü yaşadığının henüz farkında olmayan pek çoğumuza bir gönderme. “Aç gözünü,” diyen bir yüzleşme çağrısı. Ve tabii, altı çizili onlarca cümlesi ile, Camus’nün bu eseri de kuşkusuz tekrar tekrar okunası. ..Ah,bayım,” diyordu adam, “mesele kötü insan olmak değil, ama ışığı yitiriyor insan.” Evet, ışığı, sabahları, kendini bağışlayan kişinin o kutsal masumluğunu yitirdik biz. Bakın, dostu hapse atılan bir adamdan söz ettiler bana, adam her akşam evinde yerde yatıyormuş, sevdiği kişiden esirgenen bir rahatlıktan yararlanmamak için. Kim, aziz bayım, kim yatar yerde bizim için?
Albert diyor ki: İnsanin bütün eylemleri kendisine yöneliktir, bütün hizmetleri kendine-hizmettir, bütün sevmesi kendini sevmesindendir... Ağır bir kitap 100 sayfa diyorsunuz ama 1 günde sindire sindire anca bitirebildim. Herkese tavsiye ederim. 5/5 Dikkat edin kitabı okuduktan sonra düşüşünüz sert olabilir!
Orjinal dilinde okuyamadığım için zaten çevirisini eleştirmem doğru değil, zira her çeviri mutlaka hatalı olabilir. Anladığım kadarı ile yine, Camus ve yine çok doğal tespitler, bu kitaptan etkilenmek zor çünkü insan biraz kendisinden etkilenmiş gibi oluyor. İnsanın yargısız cezayı masumane görüp aslında sürekli yargılanmanın verdiği rahatsızlığın getirdiği kabullenilmeyen mutsuzluk. Gerçekten bitmek bilmeyen bir düşüş.
Çevirisini beğenmedim, kitabı da. Keşke hiç okumasaydım, bitmek bilmedi, o derece sıkıcı. Olumlu eleştiri yapan arkadaşlar kendini edebi kritik sanıyor galiba. Herkes aynı etkiyi almayabilir. Saygı duyulmalı.
Yorumları okumadan almanın hatası. geçekten çok kötü cümleler anlaşılmıyor. Monolog şeklinde yazılmış ancak çeviriden mi bilinmez hiç birşey anlaşılmıyor..
Bence kitap gayet iyi çevrilmiş ve A. Camus gene zihinleri ters köşe edip ablukaya alıyor. "Düşüş" adlı kitabın eleştirisinde olumsuz yaklaşan arkadaşlar belki bana kızar, öfkelenir ve klasik mantıkla içlerinden köpürüp küfür bile edebilirler. Lakin A. Camus okumalarına biraz ara verip Gırgır ya da Leman Dergisi´ni okumalarını tavsiye ediyorum. Belki o dergilerde eğlenceli bir şeyler bulurlar.
Nobel Edebiyat Ödül'ünü almış, hakkında pek çok methiyeler okuyabileceğiniz bir kitap. Ancak bu kadar kötü bir çeviri yapılmışsa neye yarar?. Kitap dilimize kazandırılmamış, sadece kelime kelime çevrilmiş. Sonuçta çevirenin bile anlamakta güçlük çektiğini sandığım cümlelerden oluşan bir kitap çıkmış ortaya. Bu nedenle hem paranıza hemde zamanınıza çok yazık derim.
Albert Camus çağdaş düşün ve yazın dünyasındaki saygın yerini yalnızca oyunlarıyla da, yalnızca "Sisifos Söyleni" ve "Başkaldıran İnsan"la da alırdı belki. Ama Camus'yü Camus yapan öncelikle anlatı yapıtlarıdır. "Yabancı" (1942), "Veba" (1947) ve "Düşüş"se (1956) bu yapıtlar arasında üç büyük doruktur. Ancak, kimi yazınseverler bu üç başyapıt arasında daha çok "Düşüş"ü yeğlerler. Bu kitap, herhangi bir düşünce ya da savı özellikle öne çıkarmaya çalışmadan, yalın bir anlatım ve özgün bir kurgu içinde, zengin bir düşünce duygu yüküyle, çağdaş dünyayı ve insanlarını derinlemesine sorgulayıp yargılar, çirkinliklerini ve düşkünlüklerini sergiler. Ama, aynı zamanda, bu dünyada yaşayan, dolayısıyla şu ya da bu biçimde, şu ya da bu ölçüde onun sorumluluğunu taşıyan bireyler olarak tek tek her birimize bir ayna tutar, eski avukat Jean-Baptiste Clamence'ın öyküsü aracılığıyla, bize kendini tehlikeye atmadan yaşayanların, yani hepimizin ve her birimizin benzersiz öyküsünü anlatır. "Düşüş"ün yayımlanmasından bir yıl sonra Camus'nün Nobel Ödülünü kazanması bir rastlantı olmasa gerek
İnce Kapak:
Sayfa Sayısı: 99
Baskı Yılı: 2016
e-Kitap:
Sayfa Sayısı: 82
Baskı Yılı: 2000
Dili: Türkçe
Yayınevi: Can Yayınları
Katkıda Bulunanlar
Çevirmen:Hüseyin Demirhan
Neden idefix?
Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.
Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!
Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.


