Balayı Hakan Aytaç

İnsanın en büyük yanılgısı birini sevmek ve ona güvenmek midir, yoksa bu duygu zamanla karanlığın rengine bulandığından mı insan böyle düşünür? Dillere destan bir düğünle evlenen Maria ile Mustafa’nın hikâyesi bu, ama yalnızca iki kişi arasında geçen değil.
Hakan Aytaç; Alaçatı’da bir kaza sonucu önce bölge halkının sonra kendi huzurlarını kaçıran Maria ve Mustafa’nın sesinden balayında ortaya çıkan yalan çemberini irdeliyor, gelinliğin ve damatlığın ardına saklanmış yüzleri yeniden tanımlıyor. Yazarın kaleminden; hukukun yeraltı dünyası karşısında nasıl teslim olduğunu, haklının değil güçlünün borusunun öttüğünü, halkın çaresizliğini anlatan bir gerilim hikâyesi okuyacaksınız.
Hepimizin birbirimizden sakladığı bazı sırlar vardır. İster arkadaşımız ister patronumuz ister eşimiz olsun… Mutlaka içimizde kimi gizler bulunur. Bunları beyaz yalanlarla örter veya sözünü etmeyiz bunların çoğunlukla. Peki, ya karanlıkta kalanları? Katiyen paylaşmamalı mıyız, yoksa her koşulda en yakınımızı bir suç ortağı mı edinmeliyiz? Saklayarak nereye kadar gidebiliriz? Bunun cevabı, elbette sakladığımız sırrın ne kadar tehlikeli olduğuna bağlıdır. Tabii bir de ne kadar güçlü olduğumuza…

(Tanıtım Bülteninden)