At Çöpe Gitsin 3 - İncil'deki Çelişkiler Sıtkı Karaca
Kargo Bilgileri
Ürün Özellikleri
Kitap Formatı
CiltsizYazar
Sıtkı KaracaBasım Dili
TürkçeSayfa Sayısı
215Hamur Kalitesi
2. HamurBaskı Sayısı
1. BasımÖnerilen Ürünler
Hıristiyanların kutsal kitabı “Kitab-ı Mukaddes” gerçekten kutsal olma niteliklerine sahip mi? Batı insanının karakterinin oluşmasında bu kitabın bir rolü var mı? Bu kitabın içinde gerçekten neler vardır? Kitab-ı Mukaddes’te birtakım eksiklikler, tenakuzlar, akla ve mantığa aykırı hükümler var mı?
Kutsal Kitapların orijinal yazarları, olguların tek kanıtı olan tarihin yeterli herhangi bir tanıklığı ile gösterilmemiş olup; doğal akıldan gelen kanıtlarla da gösterilemez.
Hıristiyanlık tarihinde bizzat İsa tarafından yazılan veya birilerine yazdırılan herhangi bir metin bilinmemektedir. İncillerin meçhul yazarları İsa’yı ya da İsa dönemini bizzat gören veya bilen kimseler değillerdir. Matta, Markos, Luka ve Yuhanna diye isimlendirilen İncillerin gerçekte anonim metinler oldukları bilinmektedir. İnsanların itibarını kazanmak için de, havarilere ve onların arkadaşlarına nispet etmişlerdir.
Bu metinlerin yazarları bilinmemektedir. Matta incilinin en eski İncil olmadığı Markos İncilinin ilk yazılan İncil olduğu gösterilmiştir. İncillere vahiy ürünü olmadıklarını Tatien ve Clement belirtmektedir. Onlara göre oluşturulmuş tarihi dokümanlardır. İnciller İsa’nın tebliğinin hiçbir özelliğini taşımamaktadırlar.
Markos İncil metni İncillerin en eskisidir. Irenaeus, II. yüzyılın ikinci yarısında İsa’nın başhavarisi Petrus ile cemaate sonradan katıldığı ileri sürülen Pavlus’un Roma’da bir cemaat oluşturdukları, burada vaazlar verdikleri; Petrus’un öğrencisi ve tercümanı olan Markos’un ise onların ölümü sonrasında Petrus’un vaazlarını yazılı forma dönüştürdüğü iddialarında bulunmuştur. Bir başka deyişle Irenaeus’a göre, Petrus’u yakından tanıyan Markos, Petrus’un İsa’ya dair tanıklığını içeren ve yansıtan bir tür metin yazmıştır. İncil yazarları kendilerine özgü bakış açısıyla sözlü rivayetlerden yararlanarak kendi İncillerini yazıya geçirmiştir.[1] İkinci yüzyılın başlarında Hierapolis piskoposu olan Papias, apostolik neslin yok olduğunun ve kendisinin üçüncü bir nesle ait olduğunun, 'ne bir dinleyici ne de bir görgü tanığı' olduğunun bilincindedir. Bu yüzden boşluğu kapatmak için adımlar atar: tesadüfen gelen ziyaretçilere müjde yazarları hakkında sorular sorar, gelenekler toplar ve aktarır (Eusebius, Church History, iii 39.2–5). Bu nedenle Papias için, kendisi bir havari olmayan Markos'un, Petrus aracılığıyla ikinci nesilden İsa'ya bağlı olması önemlidir. Markos'un yazmaya adadığı şey, Petrus'un anıları, İsa'nın söz ve eylemlerinin hikayesiydi.
Papias ayrıca erken kilisedeki müjde hakkında başka bir önemli gerçeği ortaya koyar. Sözlü öğretim antik dünyada bir normdu. Yazılı İnciller varken bile, sözlü gelenek ağırlık taşımaya devam etti. Papias 'Kitaplardaki bilginin, yaşayan ve kalıcı bir sesin sözü kadar bana yardımcı olacağını düşünmedim' diyor.
Dolayısıyla son sorumuz şu: sözlü gelenekten yazılı metne geçtiğimizde ne olur?
(Tanıtım Bülteninden)
Neden idefix?
Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.
Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!
Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.