Peri Gazozu
Peri Gazozu Kitap Açıklaması
"Vicdanımız kuruyor. Babalarını erken kaybetmiş yetim çocukların masum başlarını koyacakları göğüsler çoktan çöktü, farkında mısınız? Göğüs çöktükçe zulüm tepemizde kalıyor. Kavisli ve dolaşık geçmişimizse, bozuk düzenimizin telleri olmuş. Duyduğunuz sesler bu yüzden içli ve bu kadar derinden geliyor.
Şimdi bir türlü sığamayıp, delice bir kavgaya tutuştuğumuz, adına Anadolu denen şu kadim topraklarda, binlerce yıl önce hüküm sürmüş, bir Hitit kralının oğullarına bıraktığı vasiyete bakın isterseniz: 'Öldüğümde beni, usulünce yıkayın, göğsünüze yaslayın ve toprağa bırakın.' Bu kadar." Hayatın en yalın ve en efsunlu meseleleri, ölüm ve yaşam, annebaba-çocuk arasındaki zor muhabbet, büyümek ve yaşlanmak üzerine... Vefalı bir oğulun gözüyle. Bilhassa ölümün, ölümle başetmenin olağanüstülüğü ve olağanlığı üzerine..."Alışmaya"
direnen bir hekimin gözüyle.
Taşranın sıcak kucağı ve serin kasveti üzerine... Orayı hem içinden hem dışından bilen bir evladının gözüyle. Türkiye'nin ipin ucundaki yakın tarihinin gölgesi... Kalbi avucunda
birinin gözüyle. Ercan Kesal'dan, aynanın kenarındaki fotoğraflar misali hayat parçaları, sohbet makamında insan hikâyeleri.
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 180
Baskı Yılı: 2013
Dili: Türkçe
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
- Kitap Adı: Peri Gazozu
- Yazar: Ercan Kesal
- Yayınevi: İletişim Yayınları
- İlk Baskı Yılı: 2013
- Dil: Türkçe
- Barkod: 9789750512018
Sabit Fikir
Kitap insanla konuşur mu; konuştu, “Sen otur, ben çay koyup geliyorum,” dedi. Ben oturdum, Ercan Kesal anlattı..
27.7.2016
Yorumlar
Bu ürüne yorum yapmak için giriş yapmalısınız
16.05.2021
HarikaBir solukta bitirilecek türden bir kitap. Herkese dokunacağı bir bölümü olacaktır mutlaka. Herkesin okumasını tavsiye ederim
08.01.2021
Harika ÖtesiMutlaka okunması gereken bir kitap
17.05.2019
Öyle bizdenBir gün hastanede ağlamıştım. Poliklinikten çıkmam gerekiyordu ama gözlerim kızarık; ağladığımı anlayacaklar. Odadan çıktım. "Noldu, gözlerin kızarmış?" diye sordular. "Alerjim var" demiştim. Kitabın 161'inci sayfasına not koymuşum; 'aynı yalanlar'. Mecburi hizmete yeni başladığım dönemde okuma fırsatım oldu, hastalar gözüme Ercan abi'nin gözüyle görünmeye başladı. Bir hekim olarak taşra hekimliği anılarını okumaktan zevk alıyorum. Bundan önce ise Anadolu'nun bir çocuğu olarak her sayfası ciğerimi çürüttü. Kolay ağlayan biri değilim her bölümde ya ağladım ya gözlerim doldu. Ama mis gibi Anadolu, mis gibi ülkemin toprağı kokuyor. Bitmeseydi.