Fırtına İhtilal Efsane:Trabzonspor

08.04.2005

Trabzonspor, Türkiye futbol tarihini tümüyle değiştirdikten sonra "endüstriyel futbol"un, gelişen kapitalizmin gereklerini yerine getir(e)meyerek uzun yıllardır bir başaltı takımı görüntüsüne mahkum olmuş durumda. Üzücü ama, Nazım'ın deyişiyle "tarihsel, iktisadi, sosyal şartların zaruri neticesi bu" Solcu bir Trabzonsporlu olarak Mehmet Ali Yılmaz gibi isimlerin başkan, yönetici vs. olmasından hep utanç duydum; geçtiğimiz günlerde dört gencin Trabzon sokaklarında gözü dönmüş bir kalabalık tarafından linç edilmeye çalışılmasından utanç duyduğum gibi... Hakan Kulaçoğlu'nun, Tanıl Bora'nın da yönlendirmesiyle farklı Trabzonsporlular'dan topladığı görüş ve anılarla oluşturduğu "Fırtına, İhtilal, Efsane: Trabzonspor" kitabıyla, bu çok devrimci atılımı yaratmış takımın taraftarı olarak yalnız olmadığımı hissettirdi. Mafya babalarıyla değil Yaşar Miraç, Sunay Akın, Fuat Saka, Nihat Genç gibi isimlerle aynı renklerde buluşmak çok daha ferahlatıcı bir durum. <br>
Kitap, daha bilimsel-istatistiki verilerle yaklaşan bazı makalelerin dışında Trabzonspor'un neden artık başarılı (=şampiyon) olamadığını çözümleme yönünde bir açılım yapmıyor. Çoğunlukla daha genel ve bir kısmı çok tekrarlanmış çözümlemeler yapılıyor çeşitli katkıcılar tarafından. Endüstriyel futbol denen şeyin Trabzon gibi sermayenin çok zayıf olduğu bir şehirden şampiyon bir takım çıkarmayı hemen hemen imkansızlaştırdığını kabul etmek istemiyoruz nedense. <br>
Her şey bitmiş mi peki? Elbette değil. Futbolun endüstriyellikten, profesyonellikten ne kadar uzaklaşmasını ve özüne dönmesini sağlayabilirsek, "bordo-mavi gururun" ve tabii diğer hakkı yenmişlerin önünü o kadar açabiliriz. Bir de tabii kulübün şimdilerde telaffuz ettiği ve çok önemsediğim "100 bin üye" gibi kampanyalarla demokratik bir örgütsel ve mali yapıya kavuşmak gerekiyor. Bunu başarmanın, yarattığı ilk devrim kadar önemli bir başarı olacağını düşünüyorum.<br>
Kulaçoğlu'nun oğluna, "Ben senin babanım, bu da bizim takımımız" dedikten sonra, en başarılı, en zengin, en büyük olmadığı halde neden Trabzonspor'u tutmamız gerektiğini anlattığı satırları ezberledim. Çocuğum olursa aynen böyle anlatacağım.