En Hüzünlü Eylül Osman Balcıgil

Medeniyetlerin beşiği ve dünyanın en kadim kentlerinden biri olan İstanbul'un alnına sürülmüş kara bir lekeye yakından bakmaya hazır mısınız? Yazar Osman Balcıgil tarihi bir gerçekliği ele aldığı "En Hüzünlü Eylül" isimli eserinde 6-7 Eylül olaylarına yer veriyor. Balcıgil, bir aşkın gölgesinde tarihî bir acının tablosunu yaparken aynı zamanda 1950'li yılların İstanbul'una doğru bir yolculuk yaptırmayı da ihmal etmiyor. En Hüzünlü Eylül her ne kadar bir roman kimliği taşısa da yazarın gerçekçi anlatımı ve betimlemeleri sayesinde tarihsel bir gerçekliğin de arka planını sunuyor. Gelin, bu etkileyici romana biraz daha yakından bakalım.

 

"En Hüzünlü Eylül" adlı kitabı neden okumalısınız?

İstanbul Büyükada'da yaşayan Suzan Türk; Yorgo ise Rum bir ailenin çocuğu olarak okuyucunun karşısına çıkıyor. İki genç aşklarını yaşarken Türk ve Rum ailelerinin de birbirlerine karşı hissettikleri bağlığa, gösterdiği sevgiye ve saygıya yakından şahit olan olan okuyucu, dostluklarına imreniyor . Ardından da tüm gerçekler Suzan'ın bakış açısından anlatılmaya başlıyor. Osman Balcıgil'in En Hüzünlü Eylül isimli kitabı bu topraklarda yaşanan acıları merak eden ve yakın Türkiye tarihine ilgi duyan herkesin okuması gereken bir eser. Kitapta, 1950 yılında Kıbrıs'ta başlayan olayların nasıl 1955 yılında İstanbul'a uzandığını ve 6-7 Eylül olaylarına fütursuzca zemin hazırladığı görülüyor.

 

Bunları biliyor muydunuz?

Osman Balcıgil'in En Hüzünlü Eylül isimli romanında yer verdiği Suzan ve Yorgo aşkını gerçek aşk hikâyelerinden esinlenerek yarattığını biliyor muydunuz? Yazar kitabında yer verdiği aşkın, 60'lı yılların sonunda ve 70'li yılların başında bizzat tanık olduğu ve Yunanistan'a gitmek zorunda oldukları için biten aşklardan ilham alarak satırlara döktüğünü belirtir. Balcıgil, acı bir tarihi olayı konu alan En Hüzünlü Eylül isimli romanını bir yüzleşme olarak gördüğünü de ifade eder. Türkiye'nin bu olay ile yüzleşmediğini düşünen yazar, 1955 yılında meydana 6-7 Eylül olaylarının ardından İstanbul'un renkli kültür mozaiğinin ve zengin kozmopolit yapısının da değiştiği düşüncesini savunur. Öte yanda 456 sayfadan oluşan eser gerçekçi tasvirleriyle de dikkat çeker. Yazarın çocukluğunun Beyazıt'ta bir Ermeni mahallesinde geçmiş olması da kitaptaki gerçekçi anlatımın ve tasvirlerin esin kaynağını gösterir nitelikte.

 

Bu kitabı sevenler için diğer önerilerimiz

Yazar Osman Balcıgil'in En Hüzünlü Eylül kitabını sevdiyseniz yine aynı yazarın tarihî karakterler ile deneme eserine imza attığı ve Deniz Gezmiş'e saygı duruşunda bulunduğu Karanlık Oda kitabını ya da yazarın bu kez Nazım Hikmet'in nezdinde bir yine bir dönemin Türkiye'sini ele aldığı Putlar Yıkılırken kitabını da okuyabilirsiniz.