Yeni Bir Hikaye Kolektif

'Yeteri kadar hızlı olursam yetişebilirim. Bu kadar acele etmesinin bir nedeni var. Ve gidebileceği tek bir yer. Beyaz Megane'nin şoför koltuğuna oturdum. Sabahın ilk ışıkları doğarken yeni yeni dolmaya başlayan Ankara caddelerinde son hızla ilerliyordum. Önce Kızılay, ardından Kolej, en son Kurtuluş Parkı'ndan sağa dönüp Kıbrıs Caddesi'ni çıkmaya başladım. Bakkalın önüne geldiğimde arabayı yolun ortasına bıraktım. Aramaya vaktim yoktu. Ben de Salih'e 'Dede Efendi acil' yazıp yukarı çıktım. Nefes nefese kalmıştım. Kapı beklediğim gibi açıktı. Sabah ezanı yeni okunmuştu. Güneş yavaş yavaş evin içerisine girmeye başlamıştı. Silahımı çıkarıp yuvaya mermiyi olabildiğince sessizce sürdüm. Ses çıkarmamak için yavaş hareket ediyordum. Aradığımı salonda buldum. Benim girdiğimi fark etmemişti. Kapıdan geçmesine engel olacak şekilde durduktan sonra, silahın ucuyla lambanın düğmesine bastım. Işık yanınca farla karşılaşan bir tavşan gibi olduğu yerde kaldı. 'Nazan, ellerini havaya kaldır ve yavaşça arkanı dön!' Arkasını dönerken şaşkın yüzü her şeyi anlatıyordu. 'Nasıl? Ben olduğumu, burada olduğumu nasıl bildin?' 'Aslında itiraf etmem lazım ki çok iyi bir oyuncusun Nazan. Verdiğin küçük açıkları da masumiyetin kapatıyordu. Ta ki Orkun gelene kadar.' 'O puşt mu ispiyonladı beni?' 'Aslında kimse ne yaptığını bilmiyor. Son büyük açığını Orkun verdi diyebiliriz. Şimdi ekipler yolda, birkaç dakikaya her şey bitecek. Tek merak ettiğim, neden yaptın? Tüm bunlar sadece para için mi?' 'Sadece para mı? Her şey sizin için ne kadar basit değil mi? Para her şey bu hayatta bey amca, sen ne biliyorsun. Sevgilin dediğin adam, onunla birlikte olmanı kameraya kaydedip sana şantaj yapıyorken, para ne kadar büyük değil mi? Sen âşıksın, onun olmuşsun, mutlusun. O ise senin videonu çekip internete vermekle tehdit ediyor. Sürekli bulamayacağım paralar istiyor!' 'Neden polise gitmedin?' 'Gitmedim mi? Nereden biliyorsun?' 'Açılmış bir dava yoktu çünkü hakkında.' 'Tabii yok, neden peki biliyor musun? Polis memuru, 'Sen de adamın altına yatmasaydın, zaten ortada delil yok, dava açıp bir de adını orospuya çıkartma' dediği için açılmış bir dava yok.' 'Ablana neden söylemedin?' 'Hangi abla? Sen ona abla mı diyorsun? Köpek besler gibi harçlığımı verir, arada sevabına kafamı bile okşamazdı…''

(Tanıtım Bülteninden)