Yazılmamış Tarihte Bir Gezi Erdal Güzel

Bir ülke kuruyoruz. Kral Baba'nın adil ülkesini. Bu ülkede kadın erkek, zengin yoksul ayrımı olmayacak. Topraksız köylülerin toprağı olacak. Bu benim değil, kral babanın düşüydü. Adalet olacak ve herkes hakkını alacak. Okullarımız olacak, bu ülkede bilim olacak. Küçük çocuklarımız büyük buluşlar yapacaklar. Artık savaş olmayacak ve kabileler birbirlerini öldürmeyecekler. Düşman çok güçlü. Savaşmak gerekecek. Ben özgürlük ve eşit yurttaşlık için sonuna kadar savaşacağım. Kazanırsak özgür olacağız. Benimle kral gibi değil, arkadaş gibi konuşacaksınız. Kaybedersek büyük bir düş için öleceğiz. Var mısınız?

Ahali çılgınca alkışladı. Herkes ölmeye hazırdı. Konuşma biterken gökte iki uçak belirdi.

Seninle altından ırmaklar akan bir cennet bulamadık. Cenneti ve cehennemi yaratan insandı, onu bulduk...

Mektup Enes'in elinde öylece kalakaldı.

Kahire'de yağmur yağıyordu.

Kadim çağlardan Gezi'ye kâh ütopik kâh distopik kâh fantastik bir tarih ve onun destansı romanı...

(Tanıtım Bülteninden)