Elma Yayınevi Yarınki İhtimaller Kutusu
Kargo Bilgileri
Ürün Özellikleri
Kitap Formatı
CiltsizBasım Dili
TürkçeSayfa Sayısı
40Hamur Kalitesi
2. HamurBaskı Sayısı
1. BasımBenzer Ürünler
YARINKİ İHTİMALLER KUTUSU
Saliha Demir
Bazen ihtimaller kaybolur, yağmur başlar ve sokak sessizleşir ama Yankı'nın umudu, bir sarmaşık gibi sessizce büyür.
Saliha Demir'in hem yazıp hem resimlediği, içtenliği ve heyecanının her satıra yansıdığı bu hikâye, şefkatli evreni ve duygu dolu üslubuyla kalbinizin ortasına yerleşecek. Tekerlekli sandalyesiyle dünyayı penceresinden izleyen Yankı'nın hayal gücü, gündelik yaşamı âdeta bir tiyatro sahnesine dönüştürecek. Böylelikle okurlar da renkli düşlerde ağırlanacaklar. "Yarınki İhtimaller Kutusu"nda misafir olan tahminlerle merak duygusunun tadına varırken, Yankı'nın yaratıcı fikirleriyle bir gizemin adım adım çözülmesine de tanık olacaklar. Küçük anların nasıl yankılı hayallere dönüştüğünü zarif bir dille okumak isteyenler, buyurun, kutu şimdi sizin ellerinizde...
Yankı'nın dünyası, odasının penceresinden başlar; sokağa, insanlara, hayallere uzanır. Tekerlekli sandalyesinde otururken düşleri taa gökyüzüne ulaşabilir.
Sessizlikten macera çıkarır, kendi elleriyle dostları için oyunlar tasarlar. Sokağı dinler, hayaller kurar, ihtimalleri çoğaltır. Her umut, "Yarınki İhtimaller Kutusu"na atılan küçük bir kâğıtta yaşamaya başlar.
Yarın pencereyi tıklatıyor, birlikte açalım mı?
Tema: Kim olduğumuz
Kavramlar ve Anahtar Sözcükler: Oyun, Sokak oyunları, YETENEKLERİMİZİ TANIYORUZ, SAĞLIĞIM VE GÜVENLİĞİM, Doğa, Çocuk kültürü, İletişim, Kendini tanıma, Gözlem, Bakış açısı, Olumlu düşünme, Hayal gücü
Tutum ve Değerler: Merak, Yaratıcılık, İstekli olma, Saygı, Sevgi
Profil Öğeleri: Duyarlı, Dönüşümlü düşünen
8+ yaş/ 2-3-4. Sınıf
KİTAPTAN
Radyonun sesiyle uyandı. Çalan neşeli müzik, yeni günün habercisiydi. Bu kez akşam yazdığı
dizelerle ona eşlik etti:
Yankı'nın masası,
Sayısız hayale açılan bir kapı.
Üzerinde çeşit çeşit notlar,
Rengârenk resimler,
Bilmeceler, şifreler.
Kaleminden dökülür,
Yarınki ihtimaller...
İşte Yankı, kendi şarkısıyla uyanmıştı...
***
Yankı artık kalemini seçmiş, not kâğıtlarını çıkarmış, oyun adlarını yazmaya başlamıştı.
Topu önceden görmek işini kolaylaştırdı. Topla oynanan oyunları tek tek sıraladı kâğıtlara:
yakantop, on pas, renkli istop, renksiz istop, top sektirme... O yazarken çocuklar top
dikme yarışı yapıyorlardı. Ebe seçilecekti. Bu sırada uzun boylu olanları topu öyle yukarıya fırlattı ki... Top karşı evin arkasına geçti, artık görünmüyordu. Yankı da yazdığı bütün ihtimalleri kutuya kaldırdı.
***
Sabah olmuştu. Gün pencereden sızan hafif yağmur kokusuyla başlamıştı. Tarçın Yankı'nın yastığında, kafasının üzerindeydi. Belli ki yataktan kalkmasına izin vermeyecekti, bir güzel kurulmuştu oraya.
Bu sırada Zeliş geldi. Onları görünce göbeğini tuta tuta gülmeye başladı. Ardından mama kabını masaya tak tak vurup Tarçın'ı uyandırmanın yollarını aradı. Elbette sesi duyunca ok gibi fırladı Tarçın. Mamayla dolan kaba kafasını gömdü. Yankı da uyanmıştı. Pencerenin ardındaki bir şey hemen dikkatini çekti. Ağır hareketlerle sandalyesine yerleşti. Gözlerini ovaladı, gördüklerine inanamıyordu.
Tabelanın üzerindeki tahta ortada yoktu. "Satılık" sözcüğüyle yine burun burunaydı. Dişlerini sıkarak "Satılık olan ne?" dedi. Yarınki İhtimaller Kutusu'nu açtı. İçini boşalttı. Hazırladığı kâğıtlara yeni sözcükler yazdı.
***
İşçiler, oyun alanının ortasına bir çukur kazdılar. Demir çubukları tek tek çukura yerleştirdiler.
Az ileride çimentoyla bir harç hazırlamışlardı. Bunu çubukların dibine döküp orayı sağlamlaştırdılar. Harç kısa zamanda dondu. Çocuklarsa top oynamaktan vazgeçmişe benziyorlardı. Yankı aralarında geçen konuşmaları merak ediyordu. Durumdan hiç hoşnut değillerdi. Ama işçiler öyle meşgul görünüyorlardı ki hiçbiri sormaya cesaret edemedi. Şimdi ise iki demir çubuk oyun alanının tam ortasında öylece duruyordu. İşçiler etrafına kimse yaklaşmasın diye şerit çekip oradan ayrıldılar. Çocuklar da evlerine dönünce, Yankı kafasındaki soru işaretleriyle baş başa kaldı.
Yapacak bir şey olmadığını anlamıştı. Yarınki İhtimaller Kutusu'nu açtı. Renkli kâğıtlara yeni notlar yazmak düşüncesindeydi.
"Demir çubuklar neden var?" diye geçirdi içinden. Yazmaya başladı:
1. Not: Bir merdiven inşa edecekler. Böylece balkonlara, çatılara kaçan topları alacaklar.
2. Not: Saklambaç oynayanlar için sobeleme merkezi kuracaklar.
3. Not: Vişne ağacına kuşlar dadanmasın diye büyük bir korkuluk yapacaklar.
4. Not: Koca bir şemsiye yapacaklar. (Yağmurlu havalarda dışarı çıkabilmek için.)
5. Not: Dev bir sarmaşık dikecekler. Demir çubuklara dolana dolana, yukarı doğru büyümesini sağlayacaklar.
6. Not: Uzaylılara şehrin en eğlenceli sokağını göstermek için işaret koyacaklar.
Yankı'nın şimdilik aklına gelenler bunlardı. Hepsini kutuya yerleştirip ertesi günü beklemekten başka çaresi yoktu. O gece erkenden uyudu.
(Tanıtım Bülteninden)
Neden idefix?
Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.
Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!
Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.