Benzer Ürünler
Hanifi Avcı'nın işkence 'tezgâhından' geçmiş bir devrimcinin Anıları
İşkencecilerimin yüzüne bakıyorum. Evlerine gittiklerinde ne yaptıklarını düşünmeye uğraşıyorum. Ne yapıyorlar? Eşlerine, çocuklarına nasıl davranıyorlar? Onların gözlerine bakarken bir eziklik duyuyorlar mı? Yoksa, sol elle su içmemi engelleyerek günaha girmemi önleyen, dolayısıyla da büyük sevap kazandığını düşünen bekçinin dediği gibi, "Bunlar devletin üstüne yazılır!" diye mi düşünüyorlar? Akşam evlerinde eşlerine, "Bugün bir çocuk geldi; falaka, ters askı, cop sokma falan, hiçbir şey işlemiyor valla!" diyerek, o gün yaptıklarından mı söz ediyorlar? En çok da çocukları var mı diye düşünüyorum. … Ne düşünüyor onlar? Bunlar vatan haini, müstahaktır diye mi düşünüyorlar, yoksa yapmaz benim babam böyle şeyler mi diyorlar? Hangi çocuk, babasının, ne gerekçeyle olursa olsun, işkenceci olduğunu kabul edebilir ki?
Daha önce yayınladığımız Yaşanmamış Sayılan Anılar'ın devamı olan bu yapıtında Mehmet Tepebaşı, unutanlara ve unutturmaya çalışanlara inat, 12 Eylül vahşetini, okuru yer yer soluksuz bırakan bir çığlık-üslupla anlatıyor.
Sayfa Sayısı: 262
Baskı Yılı: 2010
Dili: Türkçe
Yayınevi: Dipnot
Neden idefix?
Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.
Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!
Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.