Benzer Ürünler
Demokrasi, özellikle son yüz elli yıllık tarihinde otoriter ve totaliter rejimlerle ölümcül bir biçimde sınandı. Özgürlük, eşitlik, çoğulculuk, çoğunlukçuluk, rekabet, hesap verilebilirlik ve adalet gibi temel prensiplere sahip olan demokrasi, çağlar boyunca en fazla rağbet gören siyasal rejim olmaya devam etti.
Demokrasinin önündeki en büyük engellerden birisi olan otoriterleşme, zaman zaman demokrasi üzerinde yıkıcı etkilerde bulundu. Otoriterizm şiddet ve ikna araçlarıyla enformasyon teknolojilerini kullanarak iktidara erişimi zorlaştıran siyasal bir yönetim anlayışıdır. Bu açıdan otoriterleşme, doğası itibarıyla farklı alternatiflere kapalı siyasal bir mimariyi temsil etmektedir. Demokrasi ise, Karl Popper’in deyimiyle, iktidar değişimini adil seçimler aracılığıyla ve kan dökmeden mümkün kılan siyasal bir yönetim biçimidir.
Türkiye olağanüstü hal döneminde yapılan Anayasa Referandumu ve 24 Haziran 2018 seçimlerinin ardından, Parlamenter Sistem’den Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş yaptı. Ülkemizde derinleşen otoriterleşme temayülü, atılan bu adımlarla birlikte bir bakıma kurumsallaşmış oldu. Bu otoriterleşme hukuk, demokrasi, ekonomi ve diğer alanlarda yıkıcı etkilere yol açtı.
Elinizdeki kitap bir anlamda Türkiye’nin yakın dönemine ışık tutma ve bu süreçteki politik gelişmeleri anlama çabasının bir ürünüdür. Ülkemizin seçkin akademisyenleri, politikacıları ve araştırmacıları Demokrasiyi Güçlendirme Derneği’nin bir yıla yayılan bir süreçte düzenlemiş olduğu seminerlerde bir araya geldi. Seminerlerde, Parlamenter Sistem’den Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş süreci masaya yatırıldı. Uygulamaya geçirilen bu yeni sistemin hukuk, siyaset ve ekonomi alanlarındaki olumsuz etkileri kitaptaki makalelerin ana konusunu oluşturdu.
Demokrasinin önündeki en büyük engellerden birisi olan otoriterleşme, zaman zaman demokrasi üzerinde yıkıcı etkilerde bulundu. Otoriterizm şiddet ve ikna araçlarıyla enformasyon teknolojilerini kullanarak iktidara erişimi zorlaştıran siyasal bir yönetim anlayışıdır. Bu açıdan otoriterleşme, doğası itibarıyla farklı alternatiflere kapalı siyasal bir mimariyi temsil etmektedir. Demokrasi ise, Karl Popper’in deyimiyle, iktidar değişimini adil seçimler aracılığıyla ve kan dökmeden mümkün kılan siyasal bir yönetim biçimidir.
Türkiye olağanüstü hal döneminde yapılan Anayasa Referandumu ve 24 Haziran 2018 seçimlerinin ardından, Parlamenter Sistem’den Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş yaptı. Ülkemizde derinleşen otoriterleşme temayülü, atılan bu adımlarla birlikte bir bakıma kurumsallaşmış oldu. Bu otoriterleşme hukuk, demokrasi, ekonomi ve diğer alanlarda yıkıcı etkilere yol açtı.
Elinizdeki kitap bir anlamda Türkiye’nin yakın dönemine ışık tutma ve bu süreçteki politik gelişmeleri anlama çabasının bir ürünüdür. Ülkemizin seçkin akademisyenleri, politikacıları ve araştırmacıları Demokrasiyi Güçlendirme Derneği’nin bir yıla yayılan bir süreçte düzenlemiş olduğu seminerlerde bir araya geldi. Seminerlerde, Parlamenter Sistem’den Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş süreci masaya yatırıldı. Uygulamaya geçirilen bu yeni sistemin hukuk, siyaset ve ekonomi alanlarındaki olumsuz etkileri kitaptaki makalelerin ana konusunu oluşturdu.
(Tanıtım Bülteninden)
Neden idefix?
Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.
Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!
Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.
201,60 TLSepette İndirim
181,44 TL