Koridor Yayıncılık Rezonans Kanunu - Duygusal Zeka - Hayatın Anlamı

REZONANS KANUNU : Size hep ulaşılmaz görünen mutlu anları özlüyorsunuz. Evrendeki sonsuz zenginliğin bir parçası olmak ve onunla uyum içinde kalmak istiyorsunuz. Artık hayatın gerçek, bilgece sırlarından birini keşfetme zamanı geldi: Hissettiğiniz ya da düşündüğünüz her şey, bir rezonans alanı oluşturur ve hem sizi hem de çevrenizdekileri kalıcı olarak değiştirir. Kuantum düşünce tekniğinin temelinde yer alan Rezonans Kanunu’na göre sizi isteklerinizi gerçekleştirmekten alıkoyan sınırlar yalnızca kalbinizdedir. Pierre Franckh bu kitapta arzularınızı bloke edebilme potansiyeline sahip iç ve dış etkileri nasıl ortadan kaldıracağınızı, hedeflerinize dair pozitif bir imgelemeyi nasıl yapacağınızı, nasıl güçlü rezonans alanı kuracağınızı, düşünce gücünüz ve hislerinizle hayatınızda olmasını istediğiniz değişiklikleri nasıl elde edeceğinizi anlatıyor., DUYGUSAL ZEKA : “The Business Book Awards” ödülleri 2021 yılı “İşletmelerde Kişisel Gelişim” kategorisi kazananı! İş dünyasının gerçekler ve rakamlardan ibaret olduğunu düşünebilirsiniz. Muhtemelen bu şekilde olmasını tercih de ediyorsunuz. Gerçek şu ki, belirsizlik ve iş karmaşıklığı arttıkça, başarılı liderlerin çalışanlarından sürdürülebilir bir şekilde en iyi verimi alabilmeleri için sosyal becerileri benimsemeleri ve kazanmaları gerekiyor. Peki nedir bu sosyal beceriler? Sosyal beceriler
muhasebecilik, bir ev inşa etmek, bir üretim hattını monte etmek, bir perakende mağazasında ürün sergilemek gibi zor veya teknik becerilerin aksine insan becerileridir. Müşteriyle çalışmak veya tedarik zincirinizi yönetmek
proje kapsamındaki değişiklikleri müzakere etmek, öngörülemeyen riskleri ele almak için çözümler konusunda anlaşmaya varmak
herhangi bir çatışmayı yönetmek, herkesi projeye bağlı tutmak ve ürettiğiniz şeyin başarılı olup olmadığına ilişkin öngörü sahibi olmakla ilgilidir. Anne Taylor, araştırmaları ve deneyimleri sonucunda büyük bir liderin EQ`ya, Duygusal Zekâya ve sosyal becerilere sahip olması gerektiğini söylüyor ve bu kısa ve öz-yaklaşımı dört ana maddeyle sizlerle paylaşıyor. HAYATIN ANLAMI : “Hayatın anlamı” pek büyük bir başlık. Herkesin ara sıra kendine sorduğu, sormasa da kimi zaman bilinçli ama çoğu zaman bilinç dışında hep aradığı temel bir mesele. Akıl denen yetenek nedeniyle “sürekli bir şeylere anlam vermek zorunda olan” bizler, buradaki varlığımızın da bir anlamı olmasını arzu ediyoruz. “Hayatın anlamı” pek büyük bir başlık. Herkesin ara sıra kendine sorduğu, sormasa da kimi zaman bilinçli ama çoğu zaman bilinç dışında hep aradığı temel bir mesele. Akıl denen yetenek nedeniyle “sürekli bir şeylere anlam vermek zorunda olan” bizler, buradaki varlığımızın da bir anlamı olmasını arzu ediyoruz. Biz mutluluğu iki şey zannediyoruz: haz ve acıdan kurtulma hali. Haz aldığımız şeylerde, yemek yemek, cinsel ilişki dahil olmak üzere her şeyde ortak bir yön var: Bitiyor. Biz, insan olarak, yediğimiz yemeğin, ilişkinin, haz veren herhangi bir aktivitenin biteceğini bilen tek varlığız. Aldığımız hazzın biteceğini biliyoruz, o nedenle bir yandan bize çok haz verirken aynı esnada bitecek olmasının hüznünü yaşıyoruz.