Özel Yetenekli Öğrencilerin Eğitimine Yönelik Geliştirilen Muallim İsmail Hakkı Bey'in Musıki Tekamü Nuray Dönmez Devecioğlu

Tarih boyunca müzik alanında üstün başarı gösteren sanatkârların birçoğunun özel yetenekli bireyler olduğu tahmin edilmektedir. Bu özel yetenekli sanatkârların keşfedilmesi ve eğitimine destek verilmesi ile muazzam başyapıtlar oluşmuştur.
Beethoven’nın müzik öğretmeninin onun için “ümitsiz vaka” ifadesini kullanması, özel yetenekli öğrencilerin eğitim ve öğretim programlarında özerk eğitim sisteminden keskin bir ayrışma içerisinde olması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Özel yetenekli öğrencilerin eğitiminde, geleneksel kanun icrâ tekniklerinin yaygın öğretim modelinde uzun bir eğitim – öğretim planını kapsadığı görülmektedir. Özel yetenekli öğrencilerin ortalama üstü bir yeteneğe ve zekâya sahip olduğu bilinciyle, her öğrencinin seviyesine uygun öğretim programının geliştirici öğretim modeli ile kazanım becerilerinin daha kısa bir program ile saptanacağı belirtilebilir.
Özel yetenekli öğrenciler için kanun metodunun olmayışı üzerine planlanmış bu çalışma; kanun çalgı eğitim modelindeki bu eksiklikleri bir nebze gidermek için soru bankalarıyla geliştirilmiş öğretim planı ile özel yetenekli öğrencilerin eğitiminde kanun icrâ yeteneğinin arttırılması amaçlanmaktadır. Özel yetenekli öğrencilerin eğitimine yönelik geliştirilen ve Muallim İsmail Hakkı Bey’in mûsıkî tekâmül dersleri ile ilişkilendirilmiş çalışma, her çocuğa farklı müfredat programı uygulama tekniği ile icrâ becerilerinin geliştirilmesinde oldukça yaratıcı sonuçlar sağlayabilir. Çalışma, geleneksel kanun icrâ tekniklerinin seyir üzerinde koordinasyon yeteneğini kolaylıkla icrâ edebileceklerinin yanı sıra, bir o kadar da sorumluluk bilinciyle çalışabilecekleri, dönemin en kudretli bestekârlarından ve muallimlerinden olan Muallim İsmail Hakkı Bey’in seyirlerini kapsamaktadır. Bu seyirlerin içerisinde yer alan Fiske Tekniği ve Fiskeli Glisando Tekniğinin, ince motor becerilerinin gelişim aşamasındaki çocuklar üzerinde uygulanması, sesin akışkan duyumunun net bir biçiminde uzaklaşmasına sebebiyet verebilir. Bu sebeple, “Üç Parmağın Birleşimiyle Uygulanan Fiske Tekniği” ve “Yüksük ile Uygulanan Fiskeli Glissando Tekniği” olarak adlandırılabilir tekniğin uygulanabilirliği, birinci kademe öğrenciler üzerinde olgunlaşma evresi tamamlanana kadarki süre zarfında, yaşanılan bu sorunsalın en aza indirgenmesiyle nihayet bulmasını umut ediyorum. Bu bağlamda tarafımdan oluşturulan ve bu öğretim planı doğrultusunda hazırlanan eser icrâsı, Uluslararası CAKA Online Müzik Yarışmasında Türk müziği alanında birinciliğe layık görülmüştür.
Bu çalışmanın içerisinde yer alan soru bankaları ise Muallim İsmail Hakkı Bey’e ait olan çocuk şarkıları, peşrev, saz semai ve longa temasında hazırlanmış olup, Türk musiksi alanında ilk çalışma örneğini temsil etmektedir. Geleneksel müziğimizin birinci kademede eğitim gören öğrenciler üzerinde tanıtılması, öğretilmesi ve geleneksel müziğimizin en hissiyatlı tınılarıyla müzik eğitimine adım atılması, müziğimizin sürdürülebilirliğindeki en önemli unsurlardandır. T. C. Millî Eğitim Bakanlığı Akhisar Bilim ve Sanat Merkezi özel yetenekli öğrenciler üzerinde, bu duygularla tarafımdan uygulanan çalışma metodunun, müzik alanına fayda sağlamasını canıgönülden diliyorum.