Kekeme Yayınları Kekeme Yayınları Etnik Felsefe

Modernite döneminde, Locke, Hume, Kant, Hegel gibi filozoflar nezdinde “Avrupa insanlık, insanlık Avrupa” olarak anlaşılıyordu.
Avrupa merkezli bu ırkçı-hegemonik düşünceler günümüzde geçerliliğini yitimiştir.
İnsanlık artık çoğulcu ve kozmopolit bağlamda bir mozaik olarak anlaşılmakta, “öteki”ne değer verilirken, etnik topluluklarla diyaloga girilmesine, onların felsefi düşüncelerinin de anlaşılmasına ve değerlendirilmesine yönelinmektedir.
H.G.Gedamer, G.
Vattimo, C.Taylor ve J.Rawls’ın çoğulcu düşünceleri bu yaklaşımın örnekleridir.
Etnik felsefe dünyadaki hümanist gelişimin önemli bir göstergesidir.
Çünkü, beyaz tenli insanların bir felsefesi olduğu gibi, siyahların, Kızılderililerin, tüm etnik toplulukların da özgün birer felsefesi vardır.
Avrupa-Amerika felsefesinin kendi türdeş kapitalist dünya ve insan anlayışına uymuyor diye etnik felsefeleri dışlaması, geleneksel masallar olarak değerlendirip ciddiye almaması, gerçek demokrasi, çok kültürlülük ve hümanizm ile bağdaşmamaktadır.
Felsefe özünde sanat kadar insani bir etkinliktir.
Evrensel ve tüm insanlığın düşünceleriyle zenginleşecek çok kültürlülüğe dayanan çoğul bir felsefe için etnik felsefenin yükseltilmesi zamanımızın insan hakları anlayışına uygundur.
Bu kitap, etnik felsefenin, Anglosakson akademik felsefenin derinliklerinde yatan ırkçı, cinsiyetçi hegemonik anlayışına karşıt, hümanist ve radikal bir felsefe devrimi olma özelliğine dikkat çekmeyi amaçlamaktadır.

*
*
*