Katedral'de Sohbet Mario Vargas Llosa

Ekonomik ve sosyal açıdan farklı sınıflara ait iki adam, kendilerini hiç tahmin etmedikleri bir sohbetin içinde bulur. Bir gazeteci olan Santiago Zavala ve ailesinin eski şoförü Ambrosio, Katedral adlı bir barda sohbet etmeye karar verir. Zengin bir ailenin oğlu olan Santiago, ailesinin seçtiğinden farklı yöne gider ve bir gazeteci olur. Ambrosio ise siyahi bir işçidir ve o dönemlerde oldukça zor zamanlar geçirir. Roman, 1950'lerde Manuel Arturo Odría'nın diktatörlüğü altındaki Peru'nun bir tasvirini sunar ve bu diktatörlüğün karakterlerin hayatlarını nasıl etkilediğini gösterir. Yazar, bu etkiyi açıkça göstermek için farklı sosyal tabakalardan karakterlerin yaşamlarını ele alır. Gelin, Katedral'de Sohbet romanını kısaca tanıyalım.

“Katedral'de Sohbet” adlı kitabı neden okumalısınız?

Yazar Mario Vargas Llosa, okuyucuyu Peru tarihinde büyülü ama bir o kadar da üzücü bir yolculuğa çıkarıyor. Tarihsel referanslarla dolu olan roman; o dönemde yaşanan entrikalar, yolsuzluklar, adaletsizlikler ve baskılar gibi birçok konuyu ele alıyor. Katedral’de Sohbet, bireysel özgürlük yoksunluğunun bir halkı ve bir ulusu nasıl derinden yaralayabileceğini size açıkça gösteriyor. Eserde iç içe geçmiş karmaşık olay örgüsü arasında en çok öne çıkanı, şüphesiz Santiago ve Ambrosio arasında geçen diyalog. Diyaloglar Lima’da Katedral adı verilen bir barda geçiyor, hatta yazar romanı bu diyalog üzerine inşa ediyor. Bütün hikâye bu ikilinin tesadüf eseri karşılaşıp sonrasında bir yerde oturup sohbet etmeye karar vermelerinden doğuyor. Bu iki karakter; yıllar önce yaşanan olaylardan, anılardan ve ailelerinden konuşmaya başlasa da yavaş yavaş konuşma yön değiştiriyor ve konu, Peru ulusunun o dönemki zorluklarına geliyor. İkisi de ülkenin devam eden sefaletinde ailelerinin rolleri hakkında diğerinin bilmediği gerçekleri öğreniyor.

Bunları biliyor muydunuz?

Santiago Zavala karakterinin Vargas Llosa'nın San Marcos Üniversitesindeki ilk yıllarında Cahuide aktivist grubunun bir üyesi olarak yaşadığı bazı gerçek yaşam deneyimlerine dayandığını biliyor muydunuz? Llosa, en çok bu romanı üstünde çalıştığını ve birçok kez yeni baştan yazmak zorunda kaldığını belirtir. Ayrıca eğer yangından sadece bir romanını kurtarma hakkı olsa Katedral’de Sohbet’i seçeceğinin altını çizer. Nobel Edebiyat Ödülü sahibi olan yazarın orijinal ismi “Conversación en La Catedral” olan 808 sayfalık romanı, Süleyman Doğru tarafından Türkçeye çevrilerek okuyucuyla buluşturulur.

Bu kitabı sevenler için diğer önerilerimiz

Llosa’nın tarzını sevenler için Yeşil Ev ve Kent ve Köpekler romanları, güzel tercihler olabilir. Ayrıca Alejo Carpentier tarafından yazılmış olan Aydınlanma Çağı isimli romanı da inceleyebilir, okuma listenize ekleyebilirsiniz.