Dr.Esad Feyzi Bey-Türk Radyolojisinin Öncüsü

Dr.Esad Feyzi Bey-Türk Radyolojisinin Öncüsü Çınar Başekim

Sepette İndirim
156,27 TL164,50 TL

Benzer Ürünler

placeholder-logo
Bir Mimari Deha: Mimar Sinan - Osmanlı'nın Bilgeleri - İlke Yayıncılık - Image 1

İlke Yayıncılık Bir Mimari Deha: Mimar Sinan - Osmanlı'nın Bilgeleri - İlke Yayıncılık

170,50 TL
Sepette 161,98 TL
placeholder-logo
Fouche: Napoleon'un Korktuğu Adam - Sarmal Kitabevi - Image 1

Sarmal Kitabevi Fouche: Napoleon'un Korktuğu Adam - Sarmal Kitabevi

284,50 TL
Sepette 270,28 TL
placeholder-logo
Süleyman Nazif Hayatı, Kitapları, Mektupları, Fıkra ve Nükteleri 1933 - Dorlion Yayınevi - Image 1

Dorlion Yayınevi Süleyman Nazif Hayatı, Kitapları, Mektupları, Fıkra ve Nükteleri 1933 - Dorlion Yayınevi

178,90 TL
Sepette 169,96 TL
placeholder-logo
Aşk Üzerine Yanıtı Olmayan Mektuplar - Literatür Yayıncılık - Image 1

Literatür Yayıncılık Aşk Üzerine Yanıtı Olmayan Mektuplar - Literatür Yayıncılık

192,40 TL
Sepette 182,78 TL
placeholder-logo
Olmaz Deme Olur - Gerçek Hikayeleriyle Sebahattin Yıldız - Gülnar Yayınları - Image 1

Gülnar Yayınları Olmaz Deme Olur - Gerçek Hikayeleriyle Sebahattin Yıldız - Gülnar Yayınları

252,00 TL
Sepette 226,80 TL
placeholder-logo
Kırkpınar: Cumhuriyet Dönemi İlkleri - Başpehlivanları - İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası - Hiperlink - Image 1

Hiperlink Kırkpınar: Cumhuriyet Dönemi İlkleri - Başpehlivanları - İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası - Hiperlink

348,50 TL
Sepette 331,08 TL
placeholder-logo
Resneli Niyazi - Türk Edebiyatında Geyiği Kendinden Meşhur Asi Bir Hürriyet Kahramanı - Günce Yayınları - Image 1

Günce Yayınları Resneli Niyazi - Türk Edebiyatında Geyiği Kendinden Meşhur Asi Bir Hürriyet Kahramanı - Günce Yayınları

282,24 TL
Sepette 254,02 TL
placeholder-logo
Makarenko Hayatı ve Eserleri - Makaleler, Konuşmalar ve Anılar - Dorlion Yayınevi - Image 1

Dorlion Yayınevi Makarenko Hayatı ve Eserleri - Makaleler, Konuşmalar ve Anılar - Dorlion Yayınevi

175,90 TL
Sepette 167,10 TL
placeholder-logo
Sadık Rıfat Paşa: Mütefekkir Devlet Adamı - Türk Kültürüne Hizmet Vakfı - Image 1

Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Sadık Rıfat Paşa: Mütefekkir Devlet Adamı - Türk Kültürüne Hizmet Vakfı

544,32 TL
Sepette 489,89 TL
placeholder-logo
Enver Paşa - Dorlion Yayınevi - Image 1

Dorlion Yayınevi Enver Paşa - Dorlion Yayınevi

233,50 TL
Sepette 221,83 TL
placeholder-logo
Edremit Kaymakamı Köprülülü Şehit Hamdi Bey - Kafe Kültür Yayıncılık - Image 1

Kafe Kültür Yayıncılık Edremit Kaymakamı Köprülülü Şehit Hamdi Bey - Kafe Kültür Yayıncılık

243,25 TL
Sepette 218,93 TL
placeholder-logo
Turgut Özal - Midi Boy - Parana - Image 1

Parana Turgut Özal - Midi Boy - Parana

54,89 TL
Sepette 49,40 TL
placeholder-logo
Melike'nin Gözünden - İkinci Adam Yayınları - Image 1

İkinci Adam Yayınları Melike'nin Gözünden - İkinci Adam Yayınları

90,00 TL
Sepette 76,50 TL
placeholder-logo
Bilge Kültür Sanat Eski Türk Şiiri / Reşid Rahmeti Arat 9786258274516 - Bilge Kültür Sanat - Image 1

Bilge Kültür Sanat Bilge Kültür Sanat Eski Türk Şiiri / Reşid Rahmeti Arat 9786258274516 - Bilge Kültür Sanat

455,00 TL
placeholder-logo
Böyle Yaşadım - Siyah Beyaz - Image 1

Siyah Beyaz Böyle Yaşadım - Siyah Beyaz

369,50 TL
Sepette 351,03 TL
placeholder-logo
Hz. Muhammed'in İlk Yedi Yılı - Siyer Yayınları - Image 1

Siyer Yayınları Hz. Muhammed'in İlk Yedi Yılı - Siyer Yayınları

198,50 TL
Sepette 188,58 TL
placeholder-logo
Edebiyatımızda Ruşen Hakkı - Usar - Image 1

Usar Edebiyatımızda Ruşen Hakkı - Usar

990,00 TL
Sepette 940,50 TL
placeholder-logo
Ahlak ve Vatan Şairi: Mehmet Akif Ersoy - Ritim Yayınları - Image 1

Ritim Yayınları Ahlak ve Vatan Şairi: Mehmet Akif Ersoy - Ritim Yayınları

240,00 TL
Sepette 228,00 TL
placeholder-logo
Resul-i Ekrem: Hayatı Mücahedesi Manevi Şahsiyeti - Doksan Dokuz Yayınları - Image 1

Doksan Dokuz Yayınları Resul-i Ekrem: Hayatı Mücahedesi Manevi Şahsiyeti - Doksan Dokuz Yayınları

380,50 TL
Sepette 361,48 TL
placeholder-logo
Yunus Emre Hayatı: Düşünceleri-Şiirleri - Mavi Yayıncılık - Image 1

Mavi Yayıncılık Yunus Emre Hayatı: Düşünceleri-Şiirleri - Mavi Yayıncılık

207,00 TL
Sepette 196,65 TL
  • Ürün Açıklaması
  • Ürünün Özellikleri
  • Kampanyalar
  • İptal İade Koşulları
  • Taksit Bilgileri
  • Soru ve Cevap

Bin yediyüzlü yılların başından itibaren Avrupa’da başlayan “Aydınlanma Çağı” iki çok önemli devrime yol açmıştır: “Fransız İhtilali” ve “Sanayi Devrimi”. Fransız İhtilali ile birlikte çoğu monarşik yönetimler devrilmiş, yerine cumhuriyet yönetimleri gelmiştir. Roma Katolik kilisesinin hegomonyası sarsılmış, kilise ciddi reformlara gitmek mecburiyetinde kalmıştır. Avrupa’da hür düşünce çağı açılmış ve bunun doğal sonucu olarak da bilim ve teknoloji hızla gelişerek “Sanayi Devrimi” ortaya çıkmıştır. “Sanayi Devrimi” veya “Endüstri Devrimi” ile üretimde insan gücünün yerini makineler almış, bunun getirisi olarak da başta İngiltere olmak üzere, batılı ülkelerde sermaye birikimi ve zenginleşmeye yol açmıştır.

Birinci sanayi devriminde enerji kaynağı olarak odun ve kömür kullanılıyordu. Kısa bir süre sonra ise petrolün ve elektriğin keşfi ile birlikte enerji kaynağı hemen tamamen petrol ve elektriğe dayanmaya başladı. Odun ve kömür buharlı makinelerin ana enerji kaynağı idi. Petrol ve elektriğin enerji kaynağı olarak sanayide yer alması, buharlı makinelerin yerini hızla benzinli ve dizel motorlarla elektrikli motorlara terk etmesi ile sonuçlandı. Tarihçiler buna “İkinci Sanayi Devrimi” diyorlar. Nitekim takip eden yıllarda nükleer enerjinin keşfi ile de “Üçüncü Sanayi Devrimi” başlamış oldu.

Osmanlı İmparatorluğu’nun o yıllarda hüküm sürdüğü toprak lar, bilinen petrol yataklarının hemen hemen tamamını kapsıyordu. Dolayısı ile de sanayi devrimini geliştirmiş ülkelerin başında gelen İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerin gözü Osmanlı İmparatorluğunun topraklarında idi. Sanayi devrimini geliştirememiş Osmanlı bunu fark ettiği zaman ise artık çok geçti.

Her şeye rağmen, Tanzimat, Islahat fermanları, birinci ve ikinci Meşrutiyetle batılılaşmaya çalışmışsa da Osmanlı, batılı devletlerin gözünde artık toprakları paylaşılması gereken bir “Hasta adam”’dı.

Bin yediyüzlü, bin sekizyüzlü yılların tamamında ve bin dokuz yüzlü yılın ilk çeyreği Osmanlılar için savaşlarla dolu yıllar olup, imparatorluğun sürekli toprak kaybettiği yıllardır. Devlet ve halk fakirleşmiş, ekonomi çökmüş, ülke yönetilemez hale gelmişti. Bunun doğal sonucu olarak da Birinci Dünya Savaşı ile birlikte Osmanlı İmparatorluğu yıkılmış ve sonunda Türkiye Cumhuriyeti doğmuştur.

Osmanlı İmparatorluğunda ilk mühendis okulları bin yediyüzlü yılların sonlarına doğru (Mühendishane-i Bahri Hümayun 1775’te ve Mühendishane-i Berri-i Hümayun 1795’te) kurulmuş olmasına rağmen ve bunların bir kısmında Avrupa’dan hocalar istihdam edilmiş olmasına rağmen bu okullar daha çok Üçüncü Selim zamanında yeni kurulan Nizamı-ı Cedid ordusunun ihtiyaçlarını karşıla maktan öteye geçememiştir. Sonuç olarak Osmanlı birinci ve ikinci sanayi devrimlerini geliştirememiştir.

Osmanlıda medrese tipi öğretimden çağdaş Tıp eğitimine geçiş, yine ordunun acil hekim ve cerrah ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 14 Mart 1827 tarihinde “Tıphane ve Cerrahhane-i Amire” isimli okulun Şehzadebaşı’nda Tulumbacılar konağında açılması ile başlamıştır. Başlangıçta amaç orduya hekim ve cerrah yetiştirmek olsa da zamanla sivil halkın ihtiyacını karşılamak için sivil tıp okulu da açılmıştır. Eğitim dili Osmanlıcanın yanında İtalyanca ve Fransızca idi. İtalya ve Fransa’dan tıp kitapları anatomi atlasları getirtilmiş ilk defa ölmüş mahkumların kadavraları üzerinde tatbiki anatomi çalışmaları yapılmasına başlanmıştır. Kısa bir süre sonra hekim ve cerrah sınıfları “Tıphane-i Amire” ve “Cerrahhane-i Mamure” olarak ikiye ayrılmış, bir süre sonra görülen gerek üzerine iki okul “Mekteb-i Adliye-i Şahane der Asitane-i Aliyye” adı altında tekrar birleştirilmiştir. Bu okulun başına ise Viyana’dan Dr Charles Ambroise Bernard getirildi (Ekim 1838). Eğitim dili Fransızcaydı. Bir süre sonra okulun adı “Mekteb-i Adliye-i Şahane – İmparatorluk Tıp Okulu” oldu. 1867’de ilk sivil Tıp okulu “Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye” kuruldu. Eğitim dili zamanla Fransızcadan Osmanlıcaya dönmeye başladı ve nihayet 1870 yılında tamamen Osmanlıcaya geçildi.

İkinci meşrutiyette 21 Kasım 1908’de “Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye” Tıp Fakültesi oldu ve Darülfünun’a bağlandı. Reisliğine (Dekanlığına) Paris’te cerrahi ihtisası yapmış sonraları İstanbul Şehremenliği – Belediye Reisliği de yapmış olan Cemil Topuzlu Paşa getirildi. 1909’da “Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane ile birleşti. Osmanlı İmparatorluğunda Tıp alanındaki eğitim ve gelişmelere bakıldığı zaman batılı ülkelerle paralel bir gelişme gösterdiği söylenebilir. Tıp okulunun ta baştan kuruluşundan, Tıp Fakültesine evrilmesine kadar Avrupa’dan birçok tıp adamı değişik zamanlarda eğitimde görev alırken, Osmanlı hekimlerinin de alanlarında uzmanlaşmak için Avrupa’nın sayılı Tıp merkezlerinde eğitim alıp döndüklerini görüyoruz.

Birkaç örnek vermek gerekirse; 1847’de anestezide kloroformun kullanılması Dr Serviçen ve arkadaşları tarafından başlanmıştır. Dört Ocak 1848’de askeri tıbbiyenin son sınıfından 4 öğrenci Viyana Askeri Tıp Fakültesi’nde bitirme sınavına girerler ve sınavı üstün başarı ile verirler. Bu da o dönemde Osmanlı’da tıp eğitiminin Avrupa ile eşdeğer olduğunun bir başka kanıtıdır.

1885’te Zoeros Paşa ile Hüseyin Hüsnü ve Hüseyin Remzi Beyler Pariste Pasteur’un laboratuvarında 7 aylık bir eğitimden sonra İstanbul’a döndüklerinde 1887 yılında ilk kuduz aşısı serumunu geliştirip kuduz vakalarının tedavisinde başarıyla kullanırlar. Daha enteresanı Padişah İkinci Abdülhamitin Pasteur’e laboratuvarını geliştirmek için 800 altın göndermesidir.

1890 yılında Koch tüberkülini geliştirince Berlin’e hemen bir hekim heyeti gönderilir

1894 yılında Behring bilim dünyasına difteri serumunu açıklayınca tekniği öğrenmek için yanına gitmek üzere hemen bir hekim heyeti görevlendirilir...

Ve 1895 yılının Kasım ayında, Wilhelm Conrad Röntgen’in X-ışınlarını keşfinden sadece birkaç ay sonra Yüzbaşı Esad Feyzi’nin bunu bir Fransızca tıp dergisinde okuması ve kendi mütevazı olanakları ile Demirkapıdaki Gülhane Askeri Tıp Fakültesinin fizik labotatuvarında İstanbul’da ilk primitif X-ışını aracını geliştirmesidir.

Nitekim Esad Feyzi’nin geliştirdiği bu araç Osmanlı – Yunan Savaşında etkin bir biçimde kullanılmış ve dünya savaş hekimliğindeki yerini almıştır. Esad Feyzi X–ışınlarının tıbbın birçok alanında kullanılabileceğini kendi deneyimlerine dayanarak 1898 yılında yazdığı el yazması kitabında çok güzel bir biçimde göstermiştir.

İşte elinizdeki bu kitapta Yüzbaşı Esad Feyzi’nin bu heyecan verici hayat hikayesini okuyacaksınız....

Prof Dr Aytekin BESİM

 

(Tanıtım Bülteninden)

 

Katkıda Bulunanlar
Yazar:Aytekin Besim,Çınar Başekim

Neden idefix?

Kolay İade
Kolay İade

Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.

Müşteri Odaklı Deneyim
Müşteri Odaklı Deneyim

Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!

Hızlı ve Sorunsuz Teslimat
Hızlı ve Sorunsuz Teslimat

Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.

164,50 TLSepette İndirim
156,27 TL