Büyük Gösteri: Hikayeden Oyun - Güldürmeden Bırakmam Şov Sunar Haşim Akdenizli

Fazla da haklarını yemeyelim doktorluk ve avukatlık çok önemli mesleklerdir. Ben pek hazzetmem ama ağır abi diye bir laf vardır ve en çok bu mesleklere yaraşır. Tabii şunu kabul etmek gerekir; aslında alın teriyle, emeğiyle ekmek parasını kazanan herkes gerçek ağır abladır, gerçek ağır abidir. Ama bu meslekler biraz daha göz önünde, gösterişli mesleklerdir. Daha düne kadar savcı idam istiyordu hâkim kalem kırıyordu, avukatlar da ipten adam alıyordu. Doktorları düşünün, öyle bir şey yaparlar ki bir insanı hayata döndürürler.
“Doktor Bey iyi ki geldiniz, acil ameliyat çıktı hemen gitmemiz gerekiyor!”
“Ameliyat mı? Bu iyi oldu, zira bisturim pas tutmaya başlamıştı. Hemşire Hanım hastanın nesi var?”
“Hastanın durumu iyi değil doktor hem beyin kanaması var hem mide kanaması; üstelik bir de ishali var, cır cır cırlıyor. Ne halt edeceğiz?”
“Merak etme Hemşire Hanım, ben böyle durumlarda çok karşılaştım. Sen kıçına tıkacı sok, gerisini bana bırak ben hallederim.”
Şimdi bu doktor, ağır abi olmayacak da ben mi olacağım?
“Dinleyin ulan kertenkeleler! İstanbul’da ennn büyük benim! Mizahçı takımının da iflahını kestik, bize posta koyacak kimse kalmadı. Benim yaptığım espriyi kimse yapamaz o kadarrr! Davuuut! Kapuçinomla kayısıyı çalıştır ülennn! Varsa daha iyi espri yapacak, çıksın görelim.”
“Ali Abi, Ali Abi! Sanat Baba’nın oğlu Cemal ve adamları geliyor!”
“Demek esprilenmeye geliyor. Burası karışacak, gülmekten ölenler olabilir. Vaziyet alın!”

(Tanıtım Bülteninden)