Benzer Ürünler
Setin İçindeki Kitaplar
Börü BudunÇoktandır varlığı tartışılan esrarengiz bir teşkilat… Türklerin kaderine yön vermeye çalıştığı söylenen 'Aşina soyunun muhafızları'… Halen yaşadığı söylenen bir 'Bilge-savaşçılar topluluğu…' Ötüken Ormanları'ndan Osmanlı saraylarına, oradan Cumhuriyet'e uzanan uzun bir çizgi. Tarihin en sırlı oluşumlarından biri…
1.000 yıldır var olduğu söylenen bir teşkilat, milletin kaderine halen yön veriyor olabilir mi? Türklerin ne zaman başı sıkışsa, onu yok oluşun eşiğinden döndüren 'Birileri' mi var? Türk mitolojisinin şifreleri bize bu konuda neler söylüyor? Asıl 'Seçilmiş kavim' Türkler mi? Türkler niçin devlet üstüne devlet kurdular? Bu bir 'zaaf' mı, 'başarı' mı? Anadolu'ya bizi getiren 'İrade' kimdir? 'İmparatorluk' kurmak kararını kimler, nasıl verdi? Mustafa Kemal bir 'Vazifeli' miydi?
Elinizdeki kitap, işte bu gibi sorulara cevap arıyor. Kitapta yer alan kimi başlıklar şunlar:
-Börü Budun: Efsane mi Gerçek mi?
-Dünyanın Bütün Büyük Devletleri 'Gizli Kurul'larca idare edilir
-Börü Budun Tarihçesi
-'Gökbörü' misyonu Börü Budun'dadır
-Göktürklerin 'Göksel' Varoluşu!..
-Börü Budun ve Bilge Tonyukuk'un Rolü
-'Aksakallılar Meclisi' Türk Derin Devlet geleneğinin temeli mi?
- Alperen'ler, Gazi Derviş'ler bizim şövalyelerimizdir!
- Encümen-i Daniş 'Aksakallılar' mı?
-Atatürk, Börü Budun simgesini Türk Bayrağı mı yapacaktı?
-'Kurtuluş Savaşı' bir Börü Budun 'Operasyonu'muydu?
-Gerçek 'Kırmızı Kitap' Börü Budun'da mı?
- Börü Budun'un kuruluş amacı 'Türk devletleri tam sona ermek üzereyken yenisini kurmak için ortaya çıkmaları' mıdır?
-Türklerde bir 'derin yapı' kurma ihtiyacı neden doğdu?
Türkiye tarihinde el değmemiş konulardan biri de gizli suikastlardır. Toplumu önemli bir kesimi normal görünen birçok ölümün arkasında -Turgut Özal, Adnan Kahveci, Recep Yazıcıoğlu, Alparslan Türkeş vb -gizli birtakım mihrakların eli olduğundan ciddi kuşku duyuyor.
Araştırmacı yazar Atilla Akar bu kez üzeri örtbas edilmiş, kaza, intihar, hastalık, vb görüntüsü verilmiş, fakat her zaman zihinlerde soru işareti bırakmış 'esrarlı ölümler'i masaya yatırıyor. Gizli suikastların hangi yöntemlerle yapıldığı ve Türk tarihindeki gizli suikast yöntemlerini ele alan yazar oldukça etraflı bir şekilde yakın tarihimizde ve günümüzde üzerinde 'Gizli Suikast' kuşkusu olan ölümler inceliyor.
Gizli Suikastlar okudukça sizi hayrete düşürecek, 'doğal ölüm' zannettiğiniz olayların aslında öyle olmayabileceğinin ipuçlarını verecek. 'Gizli Tarih' alanındaki bu çalışma bilinmeyeni, saklananı su yüzüne çıkartarak merakınızı gün yüzüne çıkartacak.
Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihsel pratiğine dönüp baktığımızda bir 'Suikastlar Cumhuriyeti'ne çevrildiğini görüyoruz. Böylelikle bir 'hayat garantörü' olması gereken cumhuriyet adeta bir kıyım mekanizmasına evrilmiştir. Bu anlamda bir 'yönetme zihniyeti', tarzı ve siyaseti olan suikast metodu neredeyse her dönem geçerliliğini korumuştur. En güzide aydınlarını, bilim insanlarını, siyasetçilerini, askerlerini, bürokratlarını 'derin tanrılar'a adak niyetine sunan bu anlayış aynı zamanda toplumun 'beyin kaynakları'nı yok eden bir 'entelektüel jenosit'e dönüşmüştür.
Bu kayıpları önlemek, aydınlatmak ve bir daha olmasının önünü kesmek için somut hiçbir önlem geliştirmeyen devlet, her suikastla birlikte zan altında kalmaktan kurtulamamış, bunu kırıp atmak için ise şu ana kadar somut bir 'irade' gösterememiştir. 'Devletin bekası' adına girişilen bütün siyasi cinayetler aslında bir yönetme zihniyeti ve pratiğinin dışa vurumu sayılmalıdırlar. Her birinin iktidar denklemi içinde bir karşılığı vardır. O yüzden suikastlara 'canice eylemler' söyleminden ötede bir 'siyaset biçimi ve stratejisi' olarak bakmayı öneriyoruz. Tam bu noktada elinizdeki kitap komplolar ve provokasyonlar sarmalının en kanlı yüzü olagelen suikast olgusuyla bir 'hesaplaşma' ve 'yüzleşme' çağrısıdır.
Derin Dünya Devleti, komplolar ve provokasyonlar eliyle dünyayı ele geçirmeye çalışan uluslararası bir 'yapı'nın tarihsel ve güncel hikâyesini anlatıyor. Her geçen gün varlığını daha çok hissettiren bu yapı dünyanın kaderine hükmetmeye çalışırken insanlığı da hedeflediği bir rotaya doğru sürüklemeye devam ediyor. Bu anlamda elinizdeki kitap hem alanında kaynak bir eser olma özelliği gösterirken, hem de bu yapının şifrelerini çözüp, izini sürmeye çalışıyor.
Bu yüzden çok sözü edilen 'Yeni Dünya Düzeni'nin 'mimarları'nı görmek, geleceğin 'küresel aristokrasi'sinin gerçek mahiyetini anlamak 'Derin Dünya Devleti' denen yapılanmayı fark etmekten geçiyor. Bu yapı dünya çapında muazzam ilişkiler ağı kurmuş ve süreci 'Tek Dünya Devleti'ne doğru zorlamaktadır. O sebeple dünya üzerinde oynanan oyunları, gerçekleşen bir dizi gizli planı mevcut 'Küresel Komplo' örgütlenmesini görmeden anlamak mümkün değildir.
Aynı nedenle tarihe yön veren gizli odakları anlamak için 'Derin Dünya Devleti'ni okumak, bu kitapta işaret edilen yapıları görmek tarihte bakışta yeni bir referans noktası sunacaktır. Unutmayın; tarih, bir gizli örgütler savaşıdır!..
Derin devlet üzerine çok şey söylendi bugüne kadar. Herkes kendine göre bir tarif getirdi. Ancak olaylara bir 'devlet felsefesi' üzerinden yaklaşanlar pek olmadı. Atilla Akar, bu kez konuya düşünsel-tarihsel arka planı ile bakmaya çalışırken hem de güncel olarak soru-cevap yöntemiyle konuyu tartışıyor.
Yazar, kitapta 'derin devlet' kavramının tarihi ve bugünü, 'demokrasinin mahiyeti', Türklerde derin devlet geleneğinin kökleri, dünyadaki derin pratikler ve istihbarat servisleri ilişkisi, aydınlar, suikastlar, darbeler, derin yapıların geleceği üzerine yoğunlaşıyor. Ayrıca yakın tarihimizin en önemli olayları olan Susurluk, 28 Şubat, Danıştay baskını, 27 Nisan e-muhtırası, Hrant Dink cinayeti, Ergenekon operasyonu ve 'Yeni Bir 'Derin Devlet'imiz mi oldu?' hakkında görüş ve analizler dile getiriliyor.
Kitabın belki de en önemli bölümü ise yakın dönemin en mühim olaylarının ele alınması oluyor. Bunlar arasında Muhsin Yazıcıoğlu olayı, İsmail Güneş'in ölümündeki gariplikler, Bülent Arınç'a yönelik suikast iddiaları, 'Demokratik Açılım' tartışmaları, İzmir olayları, Öcalan'ın ne yapmak istediği, Baykal Kasedi komplosu, Taksim Bombacısı, Başkanlık sistemi, MHP'ye Kaset Darbesi, CHP'de Kılıçdaroğlu ile başlayan 'değişim' süreci, Başkanlık tartışmaları, Wikileaks belgeleri, Ortadoğu'daki 'halk isyanları', Bin Laden'in öldürülmesi, Norveç'teki Terör eylemi, Başbakana Kastamonu saldırısı, MİT-PKK müzakereleri, 24 şehit olayı ve Kaddafi'nin linç edilmesi bulunuyor.
Yanı sıra aydın olmanın agresif bir şekilde sürekli bağırıp çağırmak, karşıtlarını hakaretle suçlamak değil bir konuda özgün düşünce geliştirmek olduğuna inanan yazar, 'Türkiye'de Yaşanan Çatışmanın Arka planında gerçekte ne var?', ' Yeniden 12 Eylül öncesine benzer bir durum mu yaşıyoruz?', 'Aydınlar niçin bu kadar sert ayrıştı?', 'Korku Cumhuriyeti mi yaşıyoruz?', ' Post Modern-Mc Carthyizm nedir?', 'Düşünce dünyasında Vasatizmin egemenliği mi var?' sorularına entelektüel düzlemde cevap arıyor…
(Tanıtım Bülteninden)
Neden idefix?
Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.
Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!
Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.