Algı ve Ego Oyunları Doğan Güneş

'Algı öyle bir mekanizma ki siyahı sarı, beyazı lacivert gösterir; Çıplak dolaşana deli, sanat için soyunana ünlü dedirtir! İç çamaşırı giyersen ötekileştirir, mayo/bikini giyersen medenileştirir! Bir dönemin ağlatan filmlerini başka bir dönemin güldürü konusu yapar! Güçlüden korkanların güçsüzünde kendilerinden korkmaları gerektiğine inandırır! Dünyada insanlar açlık ve susuzluktan ölürken Uzay da milyarlarca dolar harcayarak yaşam formunu büyük bir gururla aratır! Başkalarına sabır ve cennet vaat edenlere cenneti bu dünyada yaşatır! Hastalandıklarında soluğu hastanede alan sakallı ve sarıklıların şifa verdiklerine inandırır! Yabancılardan korkarak yaşamayı öğretirken, ömür boyu yakınlarından ve güvendiklerinden yediğin kazıklarla yaşatır! Zenginlik vaat edenlerin sadece kendilerinin zengin olmasını sağlar! Irkçılığı yüceltip vatan millet Sakarya diyenlere sefa sürdürür, bu girdaba kapılanları süründürüp öldürür! Düşünce ve egonun isteklerini bedeninin ihtiyacı zannettirir! Parası ve makamı olana saygın, olmayana vatandaş dedirtir! İnsanlar kıtlıktan ölürken fazla yediğinin farkına kilo aldığında vardırır! Parayı ve zamanı boşa harcarken farkına vardığında artık her şeyin geçmiş olduğunu hatırlatır! Boğazına kadar pisliğe batmış insanlara, yaşamlarını gül bahçesi gibi gösterir! Bilimsel, sanatsal, kültürel ve mesleki hiçbir başarısı olmayanların, torpille geldikleri yüksek mevkilerden halka nutuklar atmalarını sağlar! Her şeyin, herkesin enerjiden oluştuğu bilinmesine rağmen, bağımlılık yapanın alışkanlık değil de madde olduğuna inandırır! Birkaç kişi öldürene katil, binlercesini öldüreni fatih dedirtir! Biraz çalanı hapse attırır, çok çalanı beyefendi yapar! Kelebeği öldüreni katil, hamam böceğini öldüreni kahraman yapar! Ve daha nice sayısız ironilerin mimarıdır algı. Sadece duygu ve düşüncelerinin üzerine geçirilmiş et ve kemikten ibaret olduğunu anlayamayan insanoğlunun kontrolü kaybederek savrulduğunda yaşadıklarına ve yaşattıklarına dair gözlemlere ve yazılanlara dayanan, Le Bon, Hoffer, Galeano, Diamond ve Harari harmanında zenginleştirilmiş bilgi şöleni tadında bir çalışma.

Dünyadaki bütün kötülükler birilerinin, başkalarının iyiliği için hareket etme hakkını kendilerinde görmesiyle başlar.'

(Tanıtım Bülteninden)