Semaver
Semaver Kitap Açıklaması
"Sait Faik, Burgaz çalılıklarından çekti bir kızılcık dalı kopardı, kalem gibi yonttu, ucunu yaşama batırdı ve yazmaya koyuldu.
Türk hikâyeciliği Ömer Seyfettin'den sonra Memduh Şevket Esendal, Fahri Celalettin gibi ustaların sürdürdüğü bir türdü. Sabahattin Ali, Refik Halit'in memleket hikâyeciliğine diyalektik bir görüş katmış ve bu yeniliği ile 1940'ların tek ismi olmuştu . Sait Faik ise onların yapmadığı bir şeyi yaptı. Bir konuyu deği l, yaşamın bir parçasını işliyordu. Bir tez savunmuyor, bir yaşantıyı yansıtıyordu. İnsan sevgisi dolu, doğa sevgisi dolu bir yüreği vardı. Neye baksa bu sevgi ile ısınıyor, ışıklanıyordu. Biz anc ak o el attıktan sonradır ki, en önemsiz görünen insanların ve şeylerin zevkine eriştik."
Haldun Taner, Ölürse Ten Ölür Canlar Ölesi Değil, 1983.
Sayfa Sayısı: 138
Baskı Yılı: 2016
Dili: Türkçe
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
- Kitap Adı: Semaver
- Yazar: Sait Faik Abasıyanık
- Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
- İlk Baskı Yılı: 2013
- Dil: Türkçe
- Barkod: 9786254054914
Yorumlar
Bu ürüne yorum yapmak için giriş yapmalısınız
12.09.2021
İnsanlık HalleriKısa kısa hikayelerden oluşan kitapta karakterler de olaylar da son derece gündelik yaşamdan kopup gelmiş, kimi zaman acıklı ama ajite etmeyen, nahif bir şekilde anlatılmış. Fakir mahalleler, balıkçı kahveleri, iyot kokusu sinmiş sahil kasabaları, hamallar, çıraklar, boyacılar, çaycılar, gemi miçoları, yoksul çocukların halleri öyle sade bir tasvirle işlenmiş ki adeta hikayeleri yasıyorsunuz.
24.01.2021
OkunmaliOkunması gereken kitaplar arasında
01.04.2019
semaver12 yaşındaydım. Dedemi kaybettiğimiz kıştı. Kitaplara hep düşkün olsam da hikâyelerin ve başka yaşamların arasında avunma ve sığınma hissini ilk kez o günlerde tadıyor, böyle yoğun yaşıyordum. Tam da o günlere denk gelmişti teyzemin hediye ettiği Semaver / Sarnıç. Ayvalık’ta, anneannemin evinde kitabı elime aldığım anı, ayakta durduğum yeri, o gün havanın nasıl da kar atıştırdığını, kitabın parlak cildinin hafif yumuşak hissini dün gibi hatırlıyorum. Bilgi Yayınevi’nin, sırtı mavi, Bütün Eserleri serisinden idi. Okuduklarımdan ne kadarını anlayabildiğimi şimdiki gözümle yorumlayamam. O zamanki bilinç, o toy ruh ve çıkarımlar başka şimdiki bambaşka... Ama etkilediği muhakkaktı. Ardından diğer kitapları gelmişti. Yıllar içerisinde Sait Faik’le yolum tekrar tekrar kesişti. Her seferinde burnuma çalınan balık ve iyot kokusu, dalgaların sesi, farkında olunmayan hayatları birdenbire ilgi çekici bir hale getirdiği o kendine has üslubu ile ona olan hayranlığım arttı.