Hatırla
Hatırla Kitap Açıklaması
Şimdi bir rüya kadar uçucu, bir hayal kadar uzak, hatırlayış kadar tehlikeliyiz.
Bir varlık kendisini başkasının elinde yaratabilir mi? Sekiz yüzyıl önce Artuklu sarayında El-Cezerî isimli mühendisin yaptığı karmaşık robotların can kazandığı büyülü bir masala yolculuk yapıyoruz Hatırla’da. Zulmün, adaletsizliğin hükmüne son vermek, şenliğin ve neşenin hüküm sürdüğü bir hayat kurmak düşündüğümüzden daha kolay olabilir mi? Sokaklarda dans eden bir kız çocuğu acımasız tiranların zulmünü yıkabilir mi? Evet, diyor Hatırla. Çünkü sokaklarda dans edilmediği zaman orada kan akıyor.
Arka arkaya sıralanan sürprizlerle birbirine geçen, birbirine bağlanan sekiz yüz yıllık iki serüvenin şiirsel romanı Hatırla. Zamanın yalnızca bir hatırlama yolculuğu olduğunu fısıldıyor bize. Umudun son kırıntısı da tükendiği zaman kapımızı omuzlayıp ruhumuzu ele geçiren bir aşkı tarif ediyor. Cibeş İso, Zakir, Suzan, Samet, Kedi Şulbu...
Her biri kendi aykırı dünyasından çıkıp hatıralarınıza ortak olacak. En umutsuz olduğunuz zaman, çok uzaklarda kaldığını, unutulup gittiğini zannettiğiniz o şifreli sözü fısıldayacaklar size: Hatırla...
İsmail Güzelsoy Hatırla’da yine bizi bir anlatı şölenine davet ediyor.
(Tanıtım Bülteninden)
- Kitap Adı: Hatırla
- Yazar: İsmail Güzelsoy
- Yayınevi: Doğan Kitap
- Hamur Tipi: 2. Hamur
- Ebat: 13,5 x 19,5
- İlk Baskı Yılı: 2018
- Baskı Sayısı: 1. Basım
- Barkod: 9786050949711
Yorumlar
Bu ürüne yorum yapmak için giriş yapmalısınız
18.11.2020
İsmail Güzelsoy dünyası diye bir gerçek varMutlaka okunmalı bütün eserleri özellikle fenni sihirler üçlemesi Bir yazar ki okuduğunuz tanıştığınız bir karakteri hayatınıza sokup onunla götürüyor nereye giderseniz. Bazen bir sonraki kitapta bazen en sonkinde. Okuyun okutturun mutlaka
27.06.2019
MuhteşemKitap pek çok noktayı tek potada eritebilmesi ile beni çok etkiledi. Çocukluktan başlayan bastırılmalar, susturulmalar, dilsizleştirilmeler kitabın ilk darbesiydi. Kıyıcı bir güçlünün çevresinde suskun ve tepkisiz yaşayıp giden insanlar, buna bağlı gelişen taciz, tacavüz, zulüm ve yine suskunluk. İlk bölümü içim acıyarak ve boğazımda düğümle okudum.Suzan'ın yolculuğuyla birlikte kitabın yönü, yolu da bambaşka bir hal aldı. Samet'le birlikte Suzan artık konuşan, anlatan, "dans eden" özgür bir Suzan oldu. Çünkü artık bir dinleyeni, değer vereni vardı. Kitabın kendini, iç sesini, benliğini "dans edebilmek" eylemiyle anlatmasını çok sevdim. Zakir'in hayatlarına girdiği andan itibaren sanki bir üçüncü konu-kurgu vardı artık.Bilim, ilim, fantastik ögeler, masal, macera unsurları iç içe geçti ve sonu nereye varacak diyerek okudumDönemsel acılara, Nuh simgesine dokunuşuna, tarihle masalsı dokunun iç içe geçmiş anlatımına hayran olduğumu belirtmek gerek.Keyifle okuyun