Dolambaç
Dolambaç Kitap Açıklaması
Adının Emilie olduğunu söyleyen Hollandalı bir kadın Galler'in kuzeyinde eski bir çiftlik evine taşınır. Kocasını ve eski hayatını terk edip gelmiştir buraya - ama neden? Neden ancak bir süreliğine kiraladığı bir çiftliğin bahçesini güzelleştirmeye adar kendini? Neden bucak bucak kaçar herkesten? Ve neden kaçmadığı tek kişinin bir geceliğine çiftlikte konaklayan ve ardından kalmaya devam eden bir genç adamın varlığı ona hem mutluluk hem acı, hem huzur hem de endişe verir? Kimin nesidir, nasıl bir kadındır bu "Emilie"?
Her şeyi bir çırpıda anlatan bir roman değil Dolambaç; kafamızdaki soru işaretleri yavaş yavaş, "Emilie"nin eski hayatına dair hatıraları ve hâlâ Hollanda'da olan kocasının onu arama süreci sayesinde siliniyor, taşlar yerine oturuyor.
Bakker, duygusallığa kaçmadan okurda güçlü duygular uyandıran, yalın cümlelerle en karmaşık durumları resmedebilen, karakterlerin iç dünyalarını ve ruh hallerini uzun uzadıya anlatmadan okura "hissettirebilen" bir yazar. Anlatımın sadeliğiyle içeriğin yoğunluğu keskin bir tezat oluşturuyor. Dolambaç da bu meziyetlerden nasibini fazlasıyla almış, son derece kendine özgü, içe işleyen bir roman.
(Tanıtım Bülteninden)
- Kitap Adı: Dolambaç
- Yazar: Gerbrand Bakker
- Çevirmen: Türkay Yalnız
- Yayınevi: Metis Yayınları
- Sayfa Sayısı: 200
- İlk Baskı Yılı: 2013
- Baskı Sayısı: 2. Basım
- Dil: Türkçe
- Barkod: 9789753429177
Sabit Fikir
Dolambaç, edebi gösterişten, bir hikayeyi güzel göstermek ve enteresan kılmak için sergilenen yazar çabasından uzak, tertemiz bir metin. Gereksiz diyalogları, gereksiz sahneleri yok..
27.7.2016
Yorumlar
Bu ürüne yorum yapmak için giriş yapmalısınız
09.10.2020
Düzlükte bir dolambaçEmily ( Dickonson'a mı* ) dönüşen Agnes'ın, gerçeğe yaklaşan kaçışın ve sorgusuz sualsiz sığınılacak bir gövde bularak kendini keşfin hikayesi. Sıkmadan ama sırrını da açık etmeden bizi bahçede, kumeste, evin kilerinde, oturma odasında ve çokça da sessizliğin içinde sürekli bir merak içinde, alçak sesle kendi kendimize konuşarak, düşünerek dolaştıran Grebrand Bakker'e teşekkürler. Akılda kalan her tondan yeşillik, evin ve kazların beyazlığı, ateş, şarap, yalnızlığın önce kırılması sonra kendini yeniden üretmesi ve en sonda başka yollara koyulmalar. Olgunlaşmanın ve kendinde başka yerlerin keşfi için kaçışın sade hikayesi. Okunmalı... (kissing gate, stile, turba, Chines Wisteria da hem bilip hem de öğrendiklerim)