The Komşu Funda Tarakçıoğlu

The KOMŞU
Komşu komşu huuu!
Kara kedi geldi mi? Geldi.
“Siz şimdi her şeyi arkamda bırakıp benim yazlığa tatile gittiğimi düşünüyorsunuz…
Kıskananlar, dedikodumu yapanlar eksik olmaz bilirim.
Ama işte işin içyüzü hiç öyle değil.
Ah, o Piraye yok mu o cadı? Adımı sakız etti ağzına, avaz avaz Behiyeeee dedi mi mahalle duyar vallahi. Ana değil, ömür törpüsü. Yok, ben canımdan bezdim canımdan. Aşka bu kadar yaklaşmışken, sonunda benim de bir sevgilim olacakken, hani nerede? Bak adam neler etti, hiç bakmadı bile arkasına. Ne şanssız kadınım ben! Üstüne üstlük bitişiğime taşınan komşulara ne demeli. Seviyesiz, görmemiş insanlar işte! Neymiş mimarmış. Ne o öyle süsler, püsler. Çok biliyorlar çok! Anlayacağınız herkes ağız birliği etmiş, bu yazı da zehir edecekler bana.”
Komşularına, kardeşlerine, annesine, yaşama ve hatta kendine bile kızgın Behiye, kapısına gelip ondan yardım isteyen, evine yerleşmeye çalışan minik bir yavru kedi sayesinde yepyeni duygularla tanışıp değişebilecek, azıcık da olsa yumuşayabilecek mi? Ve de en önemlisi, sevgi gerçekten de her şeyin ilacı mı?