idefix’te Satış Yapın
Uygulamaya Özel 200 TL Üzeri Alışverişlerinizde Kargo Bedava !
product image
  • Ürün Açıklaması
  • Ürünün Özellikleri
  • Kampanyalar
  • İptal İade Koşulları
  • Taksit Bilgileri
  • Ürün Değerlendirmeleri (0)
  • Soru ve Cevap (0)

Ölüm deyince ne düşünürsünüz? Son mu yoksa sonsuzluk mu gelir aklınıza? Herkesin zihninde ölüm kavramı bambaşka bir surettedir. Kimisi bir kurtuluş, kimisi bir başlangıç, kimisi ise bir felaket olarak görebilir ölümü. Mesela ölümü felaket olarak düşünen biri, ölümün kendisine yaklaştığını anladığında sarsıntıya uğrar. Felaketin, kapısını çalmaya geldiği gerçeğini taşıyamayabilir. Bu yüzden ölümü normalize veya romantize etmeye çalışabilir. Ölümü bir son addeden kişi, sevdiği birini yitirdiği zaman bu gerçekle yüzleşmekte zorlanır. Sevdiğiyle geçirdiği zamanın gerçekten sonuna geldiğini, ona bir kez daha bakamayacağını, bir kez daha sarılamayacağını, onunla bir kez daha konuşamayacağını kabullenemeyebilir. Bu gerçek, insanın sırtına normalde olacağından katbekat daha ağır bir yük olur. İnsan kendini, bunun gerçek bir kayıp olmadığına, bir gün bir şekilde kavuşacaklarına ikna etmek ister. Yani insan, sevdiği birini yitirince ölümün bir son olduğuna değil bir sonsuzluk olduğu düşüncesine tutunur. Böylece; kendisi de öldüğünde kaldıkları yerden devam edeceklerdir; yani o kişiyle geçireceği zaman bitmemiştir, yarım kalmıştır. Böylece; ölümün insan zihninde duruma göre farklı perspektiflere evrilmesinin dünya hayatını daha katlanılabilir kıldığını anlıyoruz. Cana Kandemir’in de zihninde ölüm neydi, ne oldu? Cana Kandemir ihtiraslarının peşinde koşan, aşkı, sevgiyi tutkuyla yaşayan bir kızdı. Dünyada kendisi için değeri paha biçilemez, vazgeçmek istemeyeceği şeyler biriktirmişti. Onun ruhunda ölüm; acı, çile ve felaketle eş anlamlıydı. Ona ölümü masumane gösterebilecek tek bir şey yoktu. Ölüm ona geçmişi, kanı, acıyı hatırlatıyordu. Ona göre ölünce her şey tamamen biterdi, bedeni toprağın altında taaffün etmeye başlardı ve geriye sadece kişinin arkasında bırakmayı başardığı izler kalırdı. Cana asla dünyada yaşadıklarından, biriktirdiklerinden bir şey kaybetmek istemiyordu. Fakat ilerleyen günler, aylar ona ölümün o kadar da korkunç bir şey olmadığı, hatta epey normal bir şey olduğu düşüncesini kazandırdı. Bir yerden sonra ölümün son olduğu fikrini, ruhu kaldıramayacak raddeye geldi. Cana karmakarışık hissediyordu, hissedebileceği her şeyi aynı anda deneyimliyordu sanki. Huzur, sıkıntı, yas, keder, gurur… Ruhu her duyguyu aynı anda yaşıyor, onu arafta bırakıyordu. Cana Kandemir koskoca bir yıl geçirmişti böyle. İhtiraslar, verilen kayıplar, tebessümler, gözyaşları. On beş yaşı ona hepsini birden armağan etmişti. Henüz on beş yaşında mıydı, yoksa şimdiye kadar on beş koskoca yıl yaşamış mıydı?

 

(Tanıtım Bülteninden)

 

Neden idefix?

Kolay İade
Kolay İade

Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.

Müşteri Odaklı Deneyim
Müşteri Odaklı Deneyim

Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!

Hızlı ve Sorunsuz Teslimat
Hızlı ve Sorunsuz Teslimat

Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.