Gece Kitaplığı Cebimde Yoktu Yüreğimden Verdim - Nazım Hikmet

Türkiye’de şiir denince akla gelen ilk isimlerden biri, elbette ki Nazım Hikmet Ran. Şairin sürgünde geçen, sıla hasretiyle yanıp tutuştuğu ömründe kaleme aldığı şiirlerini her yaştan ve kesimden insan mutlaka okumalı. Vatan özlemini ve dünyevi duyguların en yücesi olan aşkı ruhunuzun en derinliklerinde hissetmenizi sağlayan şairin zorluklarla geçen hayatına konuk olmak istemez miydiniz? O hâlde gelin, sizlere Cebimde Yoktu Yüreğimden Verdim adlı biyografi romanın içeriğinden bahsedelim.

“Cebimde Yoktu Yüreğimden Verdim” adlı kitabı neden okumalısınız?

Umutsuzluğa kapılıp “Her şey bitti.” denildiği noktada tutunacak bir dal arayışına giriliyor. Böyle bir durumda baş ucundan eksik edilmemesi gereken bir eser olan Cebimde Yoktu Yüreğimden Verdim, toplam 104 sayfadan oluşuyor. Bir “düşünce suçlusu” olan şair Nazım Hikmet Ran'ın ölümünden 57 sene sonra kaleme alınan roman; Nazım Hikmet’in hapishanede geçen günlerini, 1935 yılında evlendiği sevgili eşi Piraye’ye yazdığı mektupları ve daha nicelerini anlatıyor. Çevirdiğiniz her sayfada karamsarlığın yerini baharda açan çiçeklerin hatırlattığı umuda ve masmavi gökyüzünün simgelediği hürriyete bıraktığını göreceksiniz. Aşkın ve sevdanın dünyayı döndüren güç olduğuna inanan Nazım Hikmet’in acı dolu hayat hikâyesi, aklınızdan hiç çıkmayacak ve her hatırladığınızda yarınlara umutla bakmanızı sağlayacak.

Bunları biliyor muydunuz?

Nazım Hikmet; Piraye’den önce iki, Piraye Altınoğlu’ndan sonra da bir kez evlenmiş bir şair. Hayatına giren kadınlardan esinlenerek şiirlerine aşkı konu eden şairin hapishanede yatmasının sebebi ise komünizm propagandası yaptığı suçlaması. Nazım, Bursa’da bir hapishanede yattığı dönemde meclisten af çıkmaması üzerine açlık grevine girer ve ünlü şaire Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rifat gibi önemli kişilikler destek olur. Şairin Bursa’dan sonraki istikameti, sürgün edildiği Rusya olur. 1951 senesinde Türk vatandaşlığından çıkarılan Hikmet’in şu sözleri ise tarihe geçer: “Beni Türklükten, halkımın evlâdı olmaktan, milletime ölümsüz bağlı bulunmaktan kimse, hiçbir kuvvet çıkaramaz, ayıramaz”. Üstelik yazarın sayısı azımsanamayacak kadar çok olan eserlerinin hem satılması hem okunması Türkiye'de belli bir dönem yasaklanır. Böylesine dolu dolu geçen bir hayatı anlatan Cebimde Yoktu Yüreğimden Verdim adlı romanın illüstratörlüğünü Simge Üngör üstlenir. Dilerseniz şairin birçok şiirini besteleyen Cem Karaca’dan “Çok Yorgunum” ve “Ceviz Ağacı” şarkılarını; “Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı” şiirinden uyarlama olan ve Zülfü Livaneli’nin seslendirdiği “Şeyh Bedreddin Destanı” adlı şarkıyı dinleyebilir, Nazım Hikmet'in sanatına bir de bu açıdan bakabilirsiniz.

Bu kitabı sevenler için diğer önerilerimiz

59 sene önce aramızdan ayrılan şairin; şiir, deneme, öykü, tiyatro oyunu, roman ve çeviri türlerinde birçok eseri mevcut. Dilerseniz Nazım Hikmet'in Memleketimden İnsan Manzaraları adlı şiir kitabını ve Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim isimli romanını okuyabilirsiniz.