İki Buçuk Sayfa Mehmet Çoban

Hayatımın önemli dönüm noktalarından olan cezaevi yaşamımı paylaşmak istedim.Birçokları hayatımı sıradan sayabilecektir. Hatta cezaevi yaşamları zorlu olanlar benim cezaevi anılarımı çok basit görecektir.Kendimizle yüzleşmek, duygularımızı içselleştirmek, başkalarıyla paylaşmak her zaman iyidir. İnsanlar değişik hayatlardan kendine göre paylar çıkarabilir.Amacım cezaevi anılarımı anlatan bir hikâye veya bir roman yazmak değil. Benim cezaevine gitmeme neden olan olguları, cezaevlerinde yaşadığım önemli olayları paylaşmak istiyorum. Ankara Ulucanlar, Bursa E tipi, Bursa F tipi cezaevinde ve İmralı adasında yaşadıklarım önemli şeylerdi.Cezaevine 1985 yılında girip, 1988 yılında çıktım, iki buçuk yıl cezaevi hayatım oldu. iki buçuk sayfalık bir makalem nedeniyle aldığım 6 yıl 3 aylık ceza, infaz yasasından yararlanılarak, 2,5 yılda tamamlandı. Aradan 27 yıl geçti. Cezaevinde iken ileride anılarımı yazarım diye hiçbir not düşmedim. Geçen süre içinde hala anılarımda güçlü kalanlar var. İnsanın anılarında güçlü kalan şeylerin önemli olduğunu düşünüyorum, insanı etkilemeyen, sıradan yaşanan şeyler her zaman anılardan silinir. Paylaşım için yazacağım konular beni derinden etkileyen olaylardır. Olayların çoğunu unuttum. Birçok ismi de hatırlamıyorum; ancak, isimleri unutup, olaylarını hatırladıklarım var. İsimlerini unuttuklarımı ya isimsiz ya da isim koyarak anıya aldım. Zira önemli olanın isimler değil, olaylar olduğunu düşünüyorum.Paylaştıklarımda kendilerini bulanlar olacaktır. İnanıyorum ki, anılarımda kendilerini bulanlar, benimle beraber duygularını bütünleştireceklerdir.

(Tanıtım Bülteninden)