Afrin Tarihi ve Zeytin Dalı Harekatı Enes Demir

20 Ocak 2018 tarihinde başlatılan Zeytin Dalı Harekâtı ve Afrin’in Fethi…

Türkiye, yıllar sonra Fırat Kalkanı Harekâtı ile kapsamlı bir sınır ötesi operasyon başlatarak bölgesinde kurulan oyunları ve tuzakları bozmuştu. Akabinde Afrin’e yönelik gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekâtı da, Türkiye’nin kendi beka meselesi açısından hayati önem taşımaktaydı.

Bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti, uyguladığı stratejik, etkin diplomasi ve kararlı tutumuyla bu operasyonu hayata geçirdi. Türk Ordusu’nun başarılı ve hızlı manevra kabiliyeti ile binlerce terörist etkisiz hale getirilerek Afrin’de kontrol sağlandı.

Operasyon başladığında Afrin’in ve harekâtın Türkiye için ne anlama geldiği merak edilirken; Türk Ordusu’nun operasyon alanlarını tarihi ve stratejik boyutlarıyla çalışan Tarihçi Enes Demir, bölgeyle ilgili yeni bir esere daha imza attı.

Tarih, Uluslararası İlişkiler, Sosyoloji ile Bilgi ve Belge disiplinlerinin bir araya getirilmesiyle hazırlanan kitap, Afrin’in Türkiye açısından önemini her boyutuyla açıklarken aynı zamanda Zeytin Dalı Harekâtı’nın öncesini, gerçekleşme safhasını ve sonrasını gün gün ulusal/uluslararası perspektif ve yansımaları ile ortaya koydu.

Güncel ve canlı tarihin kayda geçirilmesini ihtiva eden kitap ile Zeytin Dalı Harekâtı’nın tüm safhaları siyasi, diplomatik, askeri, stratejik ve sosyolojik açılardan ele alındı.

Türk Ordusu, Afrin’de şanlı bir tarih yazarken, bu tarihi zaferi kayda geçirmenin gelecek adına önemli olduğunu düşünen Tarihçi Demir, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgedeki durumunu, olayları bizatihi yaşamış bir gözle “Tarihe Not Düşmek”; aynı zamanda mevcut ve gelecek kuşaklara bir bilgi kaynağı şeklinde aktarmak maksadıyla “Afrin Tarihi ve Zeytin Dalı Harekâtı (Gün Gün Vak’alar)” isimli bu kitabı hazırladı.

Afrin’in tarihsel süreci ve Zeytin Dalı Harekâtı’na dair güncel gelişmeler, gerek orijinal arşiv belgeleri ve gerekse güncel bilgiler ışığında harmanlanarak tüm gerçekliğiyle ve derli toplu bir şekilde ortaya konuldu. Eserin yazımıyla birlikte aynı zamanda, Osmanlı dönemi Vak'a-Nüvis geleneğinin de, yeniden modern bir şekilde ortaya konulması amaçlanarak geleceğe kaynak bir eser bırakmak ümit edildi.