idefix’te Satış Yapın
Uygulamaya Özel 200 TL Üzeri Alışverişlerinizde Kargo Bedava !
product image
  • Ürün Açıklaması
  • Ürünün Özellikleri
  • Kampanyalar
  • İptal İade Koşulları
  • Taksit Bilgileri
  • Ürün Değerlendirmeleri (0)
  • Soru ve Cevap (0)

Setin İçindeki Kitaplar

Doria ve Barbaros

Abdülhamid’in Rüyası Ertuğrul

Abdülhamid’in Rüyası Ertuğrul 1889 yılında Konstantiniye’den yola çıkıp, 1890 yılında Yokohama’ya ulaşan beş yüz Osmanlı bahriyelisinin ihtişamlı olduğu kadar, bahtı kara bir firkateyndeki seferini konu ediyor. Bu beş yüz bahriyelinin görevi, güzergâhları boyunca yanaştıkları limanlarda Osmanlı İmparatorluğu’nun iyi niyet elçiliğini yapmak, nihai istikametleri olan Japonya’ya varınca Japon İmparatoru ile diplomatik anlaşmalar yapmak üzere masaya oturmaktı. Firkateyn hedefine sağ salim ulaştıysa da 1890 yılı sonbaharında, Konstantiniye’ye dönüş yolundayken bir tayfuna tutuldu. On dokuzuncu yüzyılın en büyük donanma faciası bu şekilde gerçekleşti.

Dahası hayatta kalan Osmanlı bahriyeleri ile kaza sonrası Japonya sahilinde onları karşılayan Japon köylüler arasında emsaline rastlanmamış bir kültürel bağlantı bu felaket sonucunda başladı. Kısmen gerilim romanı, kısmen bir destan, kısmen de tarihsel roman özellikleri taşıyan Abdülhamid’in Rüyası Ertuğrul, okuyucuları, on dokuzuncu yüzyılın bu görkemli döneminde gerçekleşmiş olayları bizzat yaşayan kişilerin bakış açısıyla anlatıldığı bir deniz yolculuğuna davet ediyor. Abdülhamid’in Rüyası Ertuğrul fırtınalı denizlerin, coşkulu limanların, yaşamış insanların romanı; geminin fotoğrafçısı Teğmen Haydar’ın, Bando Şefi Üsteğmen İsmail’in, Şair Ali Ruhi Efendi’nin ve fakir bir Japon balıkçı Tomokiçi’nin hikâyesi…

 

İttihat ve Terakki

 

İttihatçılık ve İttihatçılar, Osmanlı Devleti'nin son döneminde olduğu kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin de düşünce dünyasına damgasını vurmuştur. Modernizm, Batılılaşma ve milliyetçilik eksenindeki bu düşünsel taban, kendisini 'ülkenin sahibi' olarak gören bir anlayışla el ele yürümüştür. Bu açıdan siyasal ve sivil alan, her biçimde askeri ve bürokratik güçlerin tahakkümüyle karşı karşıya kalmıştır. Söz konusu anlayışa göre ülke ve millet, kurtarılmayı beklemektedir. 

İttihat ve Terakki kurup yönetenler kendilerini ülkenin sahibi zannediyorlar ve bu anlayışla hareket ediyorlardı. Kimilerine göre başarılıydılar, kimilerine göre imparatorluğu uçurumun kenarına götürmüşlerdi. Bu kitap objektif bir gözle hem İttihat ve Terakki'yi hem de o dönemin siyasi yapısını gözler önüne seriyor.

İttihat ve Terakki, modernleşen Türkiye'nin tüm çelişkilerinin görüldüğü bir örnek olarak ön plana çıkmıştır. Bu anlamda onun tarihi, bugün dahi yaşadığımız birtakım siyasal ve toplumsal ikilemlere karşı cevap verebilme becerimizi artıracaktır. En azından bu çalışmanın yazarı böylesi bir amacı benimsemiştir.

 

Heyet-i Temsiliye

 

Birinci Dünya Savaşı'nın hemen ertesinde, Anadolu'da yeni bir dönemin ilk işaretleri ortaya çıkmıştı. Üç kıtada egemenlik kuran Osmanlı'nın ardından, ülkenin genelinde görülen bir yönetim boşluğu vardı. Savaş yorgunu bir halka yeniden mücadele azmini aşılamak, asker ve para toplamak gerekiyordu.

Heyet-i Temsiliye bu kargaşa içinden sivrilerek Mustafa Kemal'in tarih sahnesine çıkmasında bir basamak oldu. Anadolu'da yeni bir iktidarın filizleri büyürken, Kurtuluş Savaşı'nın ön hazırlıkları da bu Heyet eliyle yapıldı. 

Erzurum Kongresi'ndeki kuruluşundan sonra Ankara'daki meclisin açılışına kadar Milli Mücadele'yi adeta bir hükümet gibi yöneten Heyet, aynı zamanda yeni bir devletin de ayak sesleridir.

İşte elinizdeki kitap, Erzurum'dan Ankara'ya uzanan zorlu bir yolun 'hikâyesini' anlatıyor. 

Burada Heyeti Temsiliye'nin tarihiyle birlikte, Kürtlerin Milli mücadeledeki yeri, Mustafa Kemal'in asker üniforması üzerinden yaşananlar, Ankara'nın merkez olması ve Amerikan sömürgesi tartışmaları etrafında kopan fırtınalara da şahitlik edeceksiniz. 

Ve hiç kuşku yok ki 'hikâyenin' kahramanları değişse de, yaklaşık bir asır önce yaşananların gölgesi toplumsal konulardaki tartışmalarımızın merkezinde yer tutmaya devam ediyor.

(Tanıtım Bülteninden)

 

Neden idefix?

Kolay İade
Kolay İade

Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.

Müşteri Odaklı Deneyim
Müşteri Odaklı Deneyim

Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!

Hızlı ve Sorunsuz Teslimat
Hızlı ve Sorunsuz Teslimat

Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.