Sonuncu
Stokta Yok
Sonuncu Kitap Açıklaması
Selami bey İstanbul'un köklü bir ailesinden gelir. Fransa'da felsefe doktorası yapıp döndükten sonra, evlenir, çocukları olur, dingin bir yaşam sürer. Ama yaşamının en büyük amacı kitabını, Serencam adını verdiği denemesini bitirmektir. Başladıktan kırk yıl sonra, seksenlerinde bitirir, tek adet olarak bastırır, kitabını eline almasından yirmi dört saat sonra da ölür. Büyük boy, yirmi yedi bin sayfadan oluşan bu dev yapıtı başından sonuna okuyan tek kişi çıkmaz, ama boyutları ve biçimi yıllar yılı insanların ilgisini çeker.
Serencam, boyutu ve gizemi nedeniyle büyük gürültü koparır. Kimsenin okumadığı ama görmek için insanların kuyruğa girdiği bu dev kitap ne anlatmaktadır? Tahsin Yücel, her zamanki ironik üslubuyla anlatıyor Serencam'ın öyküsünü. Sonuncu, iş, sanat ve basın dünyasına göndermelerle dolu, son derece düşündürücü bir roman.
İnce Kapak:
Sayfa Sayısı: 344
Baskı Yılı: 2016
e-Kitap:
Sayfa Sayısı: 236
Baskı Yılı: 2010
Dili: Türkçe
Yayınevi: Can Yayınları
- Kitap Adı: Sonuncu
- Yazar: Tahsin Yücel
- Yayınevi: Can Yayınları
- İlk Baskı Yılı: 2010
- Dil: Türkçe
- Barkod: 9789750711503
Sabit Fikir
Arama ve bulma üzerine....
Aysel Sağır
Sonlar, varılan hedefi olmasa da, bir bitişi ve tükenişi çağrıştırır çoğu kez. Ama öyle sonlar vardır ki, yeni bir sürecin, yeni bir dünyanın başlangıcıdır. Sonuncu, böyle bir tersinleme zemini üzerinde gelişiyor. Sonuncu’da, yaşamı yöneten kurum ve anlayışların formatlarıyla oynayan Tahsin Yücel, gündelik yaşamın erezyonuyla ayna tuttutuğu düşün dünyasının arka planıyla ilgili bir hayli sır vermiş. Tabii, bundan okuyucusunu entelektüel dünyanın sırlarına vakıf ettiği anlamı çıkarılmasın. Baskın olan kültürel yaşamın uzantısında, edebiyat ve medya dünyasına dokunmuş Yücel. Yazarın kitaba hakim olan ironik anlatımı göz önünde bulundurulursa, bir hayli de gülünç olanın yer yer öne çıkıp, şimdiye dokunması dikkat çekmiş.
.
Sabit Fikir
Fikri Sabit
Edebiyat eseri nedir? Bir kitabın edebi değeri nasıl, hangi ölçütlere göre anlaşılır, yaratıcısıyla arasında ne tür bir bağ vardır? Ve bir nesne olarak “kitap”la okurun ilişkisi hangi düzlemlerde gelişir? Edebi eserlere karşı çoğunlukla unuttuğumuz ya da özümlediğimizi sandığımız sorular bunlar. Bir kitabı, nesne olarak, elimize aldığımız ilk birkaç dakika içinde, onunla ilgili kararımızı vermiş oluruz; kitabın kapağından tasarımına, yazarından basıldığı yayınevine, tanıtımının-eleştirisinin yayımlandığı dergiden, reklamının yapıldığı mecraya genel-geçer bir fikir edinir, vardığımız kanıyı pek de sorgulamayız.
.
Yorumlar
Bu ürüne yorum yapmak için giriş yapmalısınız
18.05.2015
güzel ve değişikTuhaf ama güzel bir kitap :) konu hem ilginç hem sürükleyici hem de hicvedici. Kullanılan türkçe çok temiz. Hiç imla veya noktalama hatasına rastlamadım ki bu benim için çok önemli. Bazı yerleri biraz fazla uzun tutulmuş gibi. Yine de zevkle okudum.
13.05.2010
Bitirebilseydim fikrim değişir miydi?Başladığım kitabı bıraktığım öyle nadirdir ki, okurken çatlasam da patlasam da yazara saygıdan bir şekilde bitiririm. "Sonuncu"yu bırakmayı tam düşünürken uçakta unuttum. Üzerimden adeta yük kalktı. Yüz küsur sayfa boyunca yazar nasıl başladığı yerde durabilmeyi başarmış, hayret ettim (Belki de yazarın yapmak istediği buydu, ben anlamadım).Okuduğum sürece "Serencam"ı muhtemlen merak etmem gerekiyordu. Ancak bende hiç böyle bir his uyandırmamakla kalmadı, "Serencam"ın bir kişinin kendine özgü abuklamalarından öte bir şey olmadığını düşündüm. Kitabı uçakta unutmayıp, yazara saygıdan bitirseydim, "Serencam"ın muhteşem bir eser olduğuna, yazarının uğruna ömrünü heba etmesine değdiğine inanır mıydım, bilemiyorum. İlk yüz sayfaya göre hayır.