Ürün geçici olarak temin edilememektedir
;

Sodom - Sodom'un 120 Günü Kitap Açıklaması

 


Bütün bir 19. yüzyılın en çok tartışılan ve okunan yazarlarından biri olmasına rağmen, tüm eserlerinin gün ışığına çıkabilmesi için 20. yüzyılı beklemek gerekecekti.Yayınlandığı yıllardan günümüze dek, her dönem dünya edebiyatının en önemli eserleri arasında yerini almıştır. Tam olarak bitirememiş olmasına rağmen Sodom'un 120 Günü, "şeytanın ta kendisi", "bir canavar" gibi nitelemelerle tanıdığımız Sade'ın, dünya edebiyatına mal olmuş en önemli eserlerinden biridir. 'Jüstine', 'Juliette' ve 'Sodom'u Türkçeye kazandırarak "şeytanla" yüzleşebilmeniz için bir kapıyı aralamış oluyoruz."Sade, şehvet oyunları için, özellikle dünyanın bir ucundaki şatoları ve tek başına duran evleri seçiyor ve böylece romanlarını ürkütücü bir eksene yerleştiriyordu. Sodom'un 120 Günü'nün geçtiği yer, ülkenin diğer yerleşimlerinden, uygarlıktan çok uzak hem gerçek hem de mecazi anlamıyla ıssız bir kaledir." Marquis de Sade, 1740 yılında Paris'te doğdu.


İnce Kapak:

Sayfa Sayısı: 440

Baskı Yılı: 2010


Ciltli:

Sayfa Sayısı: 488

Baskı Yılı: 2014


Dili: Türkçe
Yayınevi: Chiviyazıları Yayınevi

Eleştiri / inceleme

TÜMÜNÜ GÖSTER

Sabit Fikir

DOSYA: Yeraltı Edebiyatı
Merve Fergökçe

“Yeraltı” deyince tam olarak gün yüzüne çıkmamış olanı vurgulayan bir tanım pek de yanlış olmaz: konuşmadıklarımızdan, düşünmediklerimizden, aykırı gördüklerimizden, standart akımın dışında kalan bir yerlerde içten içe kaynayan bir anlatım hatta yakarış ve ilgi çekme biçimi.

18. Yüzyıldan günümüze kadar süregelen bu önemli yazı biçimi; öncelikle cinselliğin, şiddetin, insan psikolojisinin dehlizlerinin, inanca ve ahlaka ters düşen her türlü tutumun övüldüğü, yüzlerin etik değerlere ters dönüldüğü bir oluşumdur ve “normal”e olan karşı duruşuyla edebiyatı besleyen en önemli kollardan biri haline gelmiştir.

.

SABİTFİKİR’DE OKU
27.7.2016

1001 Kitap'tan 1'i

De Sade, Sodom’un 120 Günü’nü Bastille’de hapis yattığı sırada oluşturur ve tek müsveddesini, 14 Temmuz 1789’da devrimci güruh hapishaneyi bastığında kaybeder. Bu müsvedde, bilgisi dışında aristokrat bir Fransız ailenin eline geçer ve 1904’te bozulmuş bir Al-man baskısı ortaya çıkar. İlk doğru baskısı, 1931 ve 1935 yılları arasında birkaç cilt olarak yayınlanır..

SABİTFİKİR’DE OKU
27.7.2016

Yorumlar

Bu ürüne yorum yapmak için giriş yapmalısınız

08.02.2019

İnsan doğasına cesurca bir yöneliş

Marquis de Sade, insanın hayvani yönünü ortaya çıkaran, toplumsal hayvanın aslında sosyolojik ve etik problemlerini açığa çıkarmış, çoğu okuyucu tarafından da yanlış anlaşılmış bir düşünürdür. Ona düşünür demek de gayet yerindedir çünkü dönemi için yeni ufuklar yaratmıştır, pek çok kişinin irdelemeye dahi cesaret edemediği konuları cesurca incelemiş ve olay örgüsünü de bu konular üzerine kurmuştur. 'Sodom'un 120 günü' insan zihninin en karanlık noktalarına ışık tutan ve o karanlık noktalarda var olan şeyleri de ahlak perdesiyle örtmeye çalışmadan okuyucuya sunan bir kitaptır.

24.02.2014

Beni aşar

Bir hevesle aldığım bu kitabı okumaya ancak 50 sayfa tahammül edebildim. Anladım ki; şeytanla yüzleşmek bana göre değil...

12.03.2013

yasak olana duyulan burjuvazik saplantı

Öncelikle bu roman filan değildir, sanat hiç değildir. Bu tür söylemlerle beyin yıkama şeklinin en güzel ve somut örneğidir. Bu tür yazımlara edebi ve sanatsal bir anlam yükleme çabası ise özentiliğin ve gösterişe olan merakın en belirgin temsilidir.
Özellikle bu tür etik dışı olan yapıtları Türkçeye çevirmeye çok meraklı olan bayan çevirmenler, beni oldukça güldürüyorlar. Toplumunun %60-%70'i abaza olan bir milletin içinden çıkan çok küçük azınlıktaki bu bayanlar bu tarz aşırı uç yapıtları çevirmek yerine, kendi ülkelerindeki gerçekliklerle yüzleşip realist olsalar ya zira günlük yaşantıda bir Cermen, Hollandalı veya Danimarkalı vb. kadar rahat olamadığını bildiği halde öyleymiş gibi yapmaya çalışmaları ne kadar gülünç. Örneğin bu tarz yazımları çeviren bir bayana, ülkemdeki rastgele bir erkek taş gibi vücudun müthiş memelerin ve harika bir kıçın var tarzı bir söz söylese alacağı cevap öfke dolu olacaktır. Ama bunları yazan bir Frenk veya yabancı herhangi birisi olunca övgü dolu sözlerle ağızlarını ballandıra ballandıra anlatırlar. Bu da ikiyüzlülüğümüzün en büyük göstergesi. A madem ki çeviri yapılacak o zaman müstehcen kelimeleri alet, kamış, vajina olarak değil de bildiğimiz kelimeler olan a., g.t, s.k veya y.k şeklinde çevirin. Gerçekçi olsun ve yabancıların yapabildiği gibi doğal olsun.

x

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.