Seçme Şiirler - Hasan Ali Yücel Klasikleri
Seçme Şiirler - Hasan Ali Yücel Klasikleri Kitap Açıklaması
Emily Dickinson (1830-1886): Bir yönüyle 1789 şiiri arasında hayatı süresince topu topu bir-iki şiirini yayımlatacak ve son yirmi beş yılını aile çevresinin dışına çıkmayacak denli "içe kapalı" geçiren bir şairdi. Diğer yandan ise, okuru yalın görünümlü ve çoğu zaman kısa şiirlerinin derinliğiyle çarpan, modern Amerikan şiirinin "ana" ustalarından biriydi.
Selahattin Özpalabıyıklar (1955); A'dan Z'ye
İlhan Berk (2003) çalışması ve Yüz Yıldan Denemeler (2006) derlemesinin yanısıra, Blake ve Dickinson'dan şiir, Anna Kavan ve William Steig'dan anlatı çevirileriyle, kuşağının "zanaatına" en tutkulu olduğunu kanıtlamış İngilizce çevirmenlerindendir.
Ciltli:
Sayfa Sayısı: 160
Baskı Yılı: 2006
İnce Kapak:
Sayfa Sayısı: 88
Baskı Yılı: 2016
e-Kitap:
Sayfa Sayısı: 29
Baskı Yılı: 2006
Dili: Türkçe
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
- Kitap Adı: Seçme Şiirler - Hasan Ali Yücel Klasikleri
- Yazar: Emily Dickinson
- Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
- İlk Baskı Yılı: 2006
- Dil: Türkçe
- Barkod: 9789754587975
Sabit Fikir
“Nafiledir Rüzgarlar Limandaki Yüreğe”
Oylum Yılmaz
Kimi yazarlara göre yazmak, yaşamamak demektir, yaşamamayı göze almak. Dışarıda yaşayacak koskocaman bir hayat dururken kendini bile isteye kitaplarla dolu bir odada, masa başına mahkum etmektir; yazmak için hiç sebep yokken ve yazmamak için yüzlerce sebep varken yanlış yolu tercih etmektir. Yaşamamak bir yana, bir tür sapma hali belki, kim bilir. Ya da ölüme, yokoluşa yazgılı yaşama karşı durma çabası. Peki, yaratma yoluyla yokoluşa ayak direyenler, ölümle burun buruna geldikleri anlarda, o bitmek bilmeyen ihtiyarlık yıllarında ne yaparlar acaba? Artık doğru dürüst yazamadıklarında ve üstelik yaşayacak mecalleri de pek kalmadığında? Joyce Carol Oates, kendisi de artık hayli yaşlı bir yazar olmasından mıdır, yoksa yaratıcılıkla yaşlılık arasındaki ironik bağdan keyif almasından mı bilinmez, Türkçeye çevrilen son çalışması “Vahşi Geceler!”d.
Sabit Fikir
“Nafiledir Rüzgarlar Limandaki Yüreğe”
Oylum Yılmaz
Kimi yazarlara göre yazmak, yaşamamak demektir, yaşamamayı göze almak. Dışarıda yaşayacak koskocaman bir hayat dururken kendini bile isteye kitaplarla dolu bir odada, masa başına mahkum etmektir; yazmak için hiç sebep yokken ve yazmamak için yüzlerce sebep varken yanlış yolu tercih etmektir. Yaşamamak bir yana, bir tür sapma hali belki, kim bilir. Ya da ölüme, yokoluşa yazgılı yaşama karşı durma çabası. Peki, yaratma yoluyla yokoluşa ayak direyenler, ölümle burun buruna geldikleri anlarda, o bitmek bilmeyen ihtiyarlık yıllarında ne yaparlar acaba? Artık doğru dürüst yazamadıklarında ve üstelik yaşayacak mecalleri de pek kalmadığında? Joyce Carol Oates, kendisi de artık hayli yaşlı bir yazar olmasından mıdır, yoksa yaratıcılıkla yaşlılık arasındaki ironik bağdan keyif almasından mı bilinmez, Türkçeye çevrilen son çalışması “Vahşi Geceler!”d.
Yorumlar
Bu ürüne yorum yapmak için giriş yapmalısınız
13.09.2020
Zevkliİngilizcesi ve Türkçesi birlikte verilmiş şiirlerin, okuması güzel.