idefix’te Satış Yapın
Uygulamaya Özel 200 TL Üzeri Alışverişlerinizde Kargo Bedava !
product image
  • Ürün Açıklaması
  • Ürünün Özellikleri
  • Kampanyalar
  • İptal İade Koşulları
  • Taksit Bilgileri
  • Ürün Değerlendirmeleri (0)
  • Soru ve Cevap (0)

Günümüzün en önemli filozofu Slavoj Zizek, Cennette Bela’da film ve olay analizi üzerinden kapitalizme karşı izlenmesi gereken radikal siyasetin hatlarını çiziyor.  Özgürleştirici bağlılık ve adanmışlığın bu karşı çıkışın ilk unsurları olduğunda ısrar ediyor.  

“Ernst Lubitsch’in 1932 yılında gösterime giren başyapıtı Cennette Bela, zenginleri soyan neşeli hırsızlar Gaston ile Lily’nin hikâyesini anlatır; izleyenler hatırlayacaktır Gaston’ın hayatı, varlıklı kurbanlarından Mariette’e meftun olduğunda altüst olur. Filmin açılış jeneriğinde duyulan şarkının sözleri, şarkıya eşlik eden görüntüde olduğu gibi gönderme yapılan “bela”yı tasvir eder: Jenerikte önce “bela” sözcüğünü görürüz, ardından hemen bu sözcüğün altında büyük çift kişilik bir yatak, sonra da yatağın üstünde büyük harflerle “cennet” kelimesi belirir. Buradan da anlaşılacağı gibi “cennet”, dolu dolu yaşanan bir cinsel ilişkinin yarattığı cennettir: “Cennettir bu / kolların ve dudakların buluştuğu / ama varsa içinde bir şeyin eksikliği hâlâ/ o zaman vardır cennette bela.” Herhangi bir kinayeye yer bırakmadan açıkça söylemek gerekirse “cennette bela”, Lubitsch’in ilan ettiği şekliyle il n’y a pas de rapport sexuel (cinsel ilişki yoktur) demektir.

Peki, o zaman Cennette Bela hikâyesinde cennette bela nerededir? Bu kilit noktayla ilgili yapısal bir muğlâklığın olduğunu belirtmem gerek. Zira açıkça görüleceği üzere soru kendi yanıtını dayatır: Gaston, hem Lily’ye hem de Mariette’e âşık olmasına rağmen gerçek “cennetvari” cinsel ilişkisi, Mariette’le yaşayacağı cinsel ilişki olacaktır. İşte, tam da bu yüzden böylesi bir ilişki imkânsızdır ve imkânsız olarak da kalmalıdır...

Bugün karşı karşıya olduğumuz temel politik tercihte de benzer bir muğlaklık etkisi vardır. Sinik konformizm; daha fazla eşitliğe, daha fazla demokrasiye ve dayanışmaya dönük özgürleştirici ideallerin sıkıcı ve hatta tehlikeli olduğu kadar aşırı düzenlenmiş ruhsuz bir toplumu da beraberinde getirdiğinin; bu anlamda gerçek yegâne cennetimizin, mevcut “yozlaşmış” kapitalist evren olduğunun altını çizer. Radikal özgürleştirici bağlılık, sıkıcı olan şeyin sürekli değişim kisvesi altında daha fazlasını sunan kapitalist dinamikler olduğu ve özgürleşme mücadelesinin de tüm tehlikeli girişimler arasında hâlâ en cüretkârı olduğu öncülünden yola çıkar.”

 

(Tanıtım Bülteninden)

 

Neden idefix?

Kolay İade
Kolay İade

Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.

Müşteri Odaklı Deneyim
Müşteri Odaklı Deneyim

Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!

Hızlı ve Sorunsuz Teslimat
Hızlı ve Sorunsuz Teslimat

Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.